Sayın Vahap Bey,
1.11.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bu Cumartesi günü yaşadığınız olay her zaman, her mekanda, her insanla yaşanabilir. İstisnaların dışında bugün gönüllerin taş gibi olduğu bir dünyada ve bir ülkede yaşıyoruz. Herkes biraz sevginin, biraz saygının, biraz ilginin özlemi ve susuzluğu içinde. Bugün, dostlarla beraber Armada’daki Uludağ’a gitmiştik. Çıkışta asansöre binmek için köşeye doğru gidiyorduk. Karşıdaki dükkanın duvarları koca koca taş resimleriyle doldurulmuştu. Sanki insanın üzerine düşecek gibiydi. Düşündüm ve ürperdim. Hayat bu kadar güzelliklerle, envai çeşit renkler ve çiçeklerle dopdolu iken dükkan sahibi bütün güzelliklere sırt çevirerek bula bula taş motifini bulmuştu. Sanki o duvarlar insana Yunus Emre’nin
“Taş gönülden ne biter”
mısraını hatırlatıyordu. İşte böyle bir zamanda bizler yedi milyar insana sevgi, dostluk ve ilgi götürmekle yükümlüyüz. Herkes susuz, herkes ilgiye muhtaç, herkes bir aşkın özlemi ve bekleyişi içinde. Ne olur, sizlerden istirham ediyorum, istisna parantezleri açmadan herkese ama herkese biraz sevgi, biraz saygı, biraz ilgi gösterelim. Onlarla dialog kuralım.
“Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni” diyelim,
“Aşk gelicek, cümle eksikler biter” diyelim,
“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyelim. Ve içimizdeki ilahi aşkı kainattaki bütün insanlarla, hayvanlarla, bitkilerle, eşya ve cemadatla paylaşalım.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” Yazan Vahap
Cvp: “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” Yazan Sabri Tandoğan