Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Önce edep, sonra yine edep...
Gönderen : Ayşe
Tarih : 11/6/2007 11:25:01 AM


Saygı değer Hocam;


Beni belki hatırlarsınız yaklaşık 3 ay önce size mailler göndermiş ve sizden kalbime şifa veren güzel cevaplar almıştım. Sonra,bir süre maillerime ara verdim.Ama sitenizi ve programlarınızı aralıksız takip ettim. Son günlerde, siteyi takip eden gönül dostlarının ilgisizliğinden siteyi kapatmayı düşündüğünüzü okuyunca çok üzüldüm.Sizden kopmanın ne kadar zor olacağını düşündüm.Efendim, biz sizi çok seviyoruz eminim tüm gönül dostlarıda bu düşüncemi paylaşıyor her ne kadar sessiz kalanlar olsada..Kimi kardeşlerim var yaşadıklarını, duygularını çok güzel aktarıyorlar kimi kardeşlerimde belkide benim gibi anlatacak çok şeyleri olmasına rağmen bunu ifadeye dökmede zorlanıyorlar. Ya da gelen bu kadar güzel maillerin yanında benim ki ne kadar anlamsız veya kötü kalacak endişesiyle yazamıyorlar.Hakikat şu ki efendim, bizim yani tüm gönül dostlarının size , o güzel nasihatlerinize ve tüm evreni kucaklayan sevgi dolu kalbinize ihtiyacımız var.Mana yolunda yürürken yolumuzu aydınlatacak nasihatlerinize ve dualarınıza ihtiyacımız var. Hele ki günümüzde tasavvufun hakikatinden bihaber olup dedikodusuyla vakit geçiren niceleri ve bu nicelerinin peşine mana yolunda bir rehber bulurum ümidiyle düşen niceleri varken. Hepsine sorsan "ben dervişim" diyor. Yunus'un mısraları geliyor aklıma;


Dervişlik olsaydı tac ile hırka


Bizde alırdık otuza kırka


 


Demek ki dervişlik bu kadar basit değilmiş.Her şeyin bir bedeli var şu hayatta. Bedelsiz hiçbir şeye sahip olunmuyor.Allah'a talip olanda mutlaka bedeller ödeyecek.Şemseddin YEŞİL Efendi "Allahın harem dairesine belasız musibetsiz girilmez" diye belirtmiş Evliyaullah Sözleri isimli kitabında. ve Yunusumuzda demiş:


Ahd ile sefalar, zevk ile sefalar,
Bu yolda cefâlar, çekmeye kim gelir?

Ah ile göz yaşı, Yunus'un haldaşı,
Zehr ile şol aşı, yemeğe kim gelir?


Her gün bu sözleri, bu halleri düşünüyorum bazen hıçkırıklarla ağlıyorum efendim..Evet çok zor, çileli bir yol belki ama bende bu yolda yürümek istiyorum.İmtihanlar bazen çetin geliyor, Rabbime sığınıyorum.Vuslat nasip olmasada bu yol üzere ölmeyi Allah'tan niyaz ediyorum.Günbe gün Allah nazarında hiçliğimi ve acziyetimi hissediyorum.Tüm mahlukata tavsiyeniz üzereYunus gibi ulu bir nazarla bakmaya çalışıyorum.Onlardan dahi ibret almaya çalışıyorum. Geçenlerde köpekleri düşündüm. Onlara açken bir seferlik bir lokma ekmek verseniz , kırk gün kapınızdan kovsanız, vursanız , kötü söz söyleseniz dahi o yine de verdiğiniz bir parça ekmeği unutmayıp size yine ümitle bakıyor.Kazandığı nimet sadece bir parça ekmek, ama gösterdiği sadakate bak!! Biz insanoğlu eşrefi mahlukat olarak yaratıldık, sınırsız nimetlerle donatıldık ve Rabbimizden gelecek bizi hırpalayacak bir imtihan karşısında hemen serzenişte bulunuyoruz. Halbuki nimetteyken şükrümüzü eda ettik mi?? Hani kullukta sadakat??Köpeğin bir parça ekmek için gösterdiği sadakati biz rabbimize olan kulluğumuzda gösteremiyoruz diye üzüldüm.Hep bağırıyoruz.."Ben bunu hak etmemiştim." "Niye her şey beni buluyor!" diye...Onun yerine diyebilsek Rabbimize ilahide dendiği gibi."Hoştur bana senden gelen ya taze gül, yahut diken." Halbuki herşey bizim tekamülümüz için gerekli.


Düşünüyorum ki mana yolunda kulluğunun ve acziyetinin bilincinde olarak, edep sabır ve tevazuyla yola koyulup Kuran ve sünneti kendine pusula eden tüm evreni sonsuz bir sevgiyle kucaklayanlar vuslata erdiler.Yunus Emrede bu yolda önemli olan şeyin bir gönüle girmek olarak belirtmiş aşağıdaki mısralarında. Yunus Emre der hoca istersen bin var hacca


Hepisinden iyice bir gönüle girmektir.


Hadis i kudside Cenab-ı Hak " Alemlere sığmam ama salih kulumun kalbi bana geniş gelir "buyurmaktadır. Evet, ıÜüHocam, siz bizim hep gönlümüzdesiniz ama bizim isteğimiz sizin gönlünüze girmek. Bu yolda yürürken yolumu aydınlatacak nasihat ve dualarınıza ihtiyacım var.Sizlerin halleri, sözleri sayfalarca okunacak kitaplardan daha tesirli.Allah sizden razı olsun ve sizi başımızdan eksik etmesin.


Allaha emanet olunuz.


Ayşe


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Önce edep, sonra yine edep... Yazan Ayşe
Cvp: Önce edep, sonra yine edep... Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]