Sayın SabriTandoğan,
13.11.2007 tarihli mailinizi aldım.
Güne sizinle başlamak ne büyük lutuf teşekkür ederim.
Üzerimizde ödenemiyecek kadar büyük haklarınız var. Yaşama sanatını, duygu ve düşüncelerimizi doğru yönlendirmeyi her vesileyle bize talim ettirdiniz. Allah idrakimizi açsın ve bu lutuflara bizleri layık etsin.
 
Efendim, Azim ve karalılk,inat ve hırs.Yaşamımızda önemli,ama çok önemli duygu ve düşünceler. Bu konuda bizlere ne öneririsiniz.İnceliklerini ve recetesini sizden almak isiyorum.
 
Saygılarımı sunar, sağlık,huzur ve mutluluk dileklerimle ellerinizden öperim. 

Sayın Şayan Erçil,

13.11.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, azim ve kararlılık, insan hayatında en önemli iki durumdur. Onlar olmadan hiçbir yere varamayız. Önce ne yapacağına karar vermek, sonra da sağın, solun, ıvır zıvır insanların sözlerine bakmadan azimle karar verdiği yolda ilerlemek. İşte, hayatta huzurun, mutluluğun, başarının sırrı budur. İnsan, karar verdiği zaman gerekirse kellesini de ortaya koyabilmeli. Bu yapılmıyorsa söylenen sözler yalnız edebiyattan ibarettir.

Hırs ve inat benim lügatımda olmayan kelimeler. Kim ne derse desin ben onları negatiflik olarak görüyorum. Bunların kimseye faydası olacağına inanmıyorum. Bir işe hırsla, inatla değil sükunetle, Besmeleyle, Allah’dan hayırlar dileyerek başlamalıdır. Hayatımda hiç bir işe hırs ve inatla başlamadım. Sadece edeple, Allah’dan güzellikler dileyerek başladım. Hep şunu söyledim, “Allah’ım, bu iş hakkımda hayırlı ise olsun. Değilse olmasın.” Hayatımda bir kere bile ille demedim. Çünkü başladığım işin bana, çevreme, dostlarıma mutlak hayırlar getireceğini bilmiyorumki. Bunu zaman gösterecek. Her zaman bir işe başlarken “İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Tevfizname”’sinden mısralar okudum.

“Mevla görelim neyler

Neylerse güzel eyler”

Bunun aksini söyleyenler de olabilir. Ama benim hayatımda münakaşa olmadığı için sadece başımı öne eğer, sükut eder, işi Allah’a bırakırım.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan