Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

7 Nisan 2006 tarihli tarihli mailinizi aldım. Tebrikiniz beni çok
heyecanlandırdı. Allah sizden razı olsun. Resulullah Efendimiz yalnız biz
Müslümanlar'ın değil bütün insanların, bütün kainatın Peygamberi'dir. O,
bütün kainata, bütün zerrelere nur olarak geldi. O, gelmiş, geçmiş ve
gelecek insanların en büyüğü, en güzeli, en yücesi idi. O'nu sevmek, O'na
bağlanmak, O'nun gittiği yoldan gitmek insanların hayatta yapacağı en güzel,
en şerefli, en yüce bir görevdir. Bugün maddesiyle, bilimiyle, mağrur
ülkelere şöyle bir bakalım. Allah nasip etti, bu fakire bütün Avrupa'yı
gezdirdi. Gittiğim hiçbir ülkede huzurun, mutluluğun, yaşama sevincinin
katresini göremedim. Evet, güzel yolları var, büyük binaları var, güzel
otomobilleri var, muhteşem mağazaları var ama sevgi yok, saygı yok, edep
yok, incelik yok, zarafet yok, huzur yok, manevi neşe yok. Neye yarıyor?
Allah'ın üzerine yemin ederek söylüyorum. İnsanlar Peygamber Efendimiz'in
elini öpüp Rahle-i Tedrisinde diz çökmedikçe nereye de gitseler kesinlikle
huzuru bulamayacaklar, yüzleri gülmeyecek. Hz.İsa'ya inen gerçek İncil'de
Peygamber Efendimiz'in müjdesi verilir ve "bir gün gelecek Senin bıraktığın
boşluk O'nun getireceği güzelliklerle ve yüceliklerle kapatılacaktır"
denilir. Ama zift ruhlu mutaassıp kimseler o Ayeti İncil'den çıkardılar.
Bugün Papa'nın yapacağı güzel bir hareket var. Kendi cemaatini Allah
Resulü'nün yoluna davet etmek.

Kıymetli yavrum, nezih, temiz ve güzel duygularınızdan dolayı sizi yürekten
kutluyor ve yeryüzündeki bütün insanları (İslam ülkeleri de dahil)
Resulullah Efendimiz'in hiç olmazsa bir kaç Hadisini günlük hayatlarında
yaşamaya davet ediyorum. Bir tek "Ya Hayır Söyle Yahut Sus" Hadisini
uygulayan, günlük hayatlarında yaşayan insanlar, aileler ve toplumlarda çok
şey değişecek, yepyeni bir mana ve güzellik alemine adım atılacaktır.

Allah'ın selamı üzerine olsun.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :