Degerli büyügüm, bugün 24 kasım ögretmenler günü. Daha cocukluk günlerimde sevgili anne- babamın, agabeyimin ögrettikleri, sonra ilkokul, orta, lise, fakülte derken bana emek veren ögretmenlerimin sonsuz cabaları, sefkatle yaklasımları geldi. Hepsini, dün gece dualarımla andım, hem sevinc hem hüzün karısık olarak. Düsündüm efendim,benim en sevdigim ögretmenim kim di diye? Gece boyunca düsündüm. Biliyordum,ama yazıya nasıl dökecektim, sevgimi, hayranlıgımı, saygımı.. Gece saat 03.30 oldu. Size, benim en degerli ögretmenime layık, kelimelerin yetersiz kalacagı sözcükleri düsündüm, yazamadım. Sonra, bu sabah uyandıgımda icimden geldigi gibi yazmaya karar verdim.
Canım ögretmenim desem, laubali mi olur? Hani cocuklar, "ögretmenim, canım benim canım benim, sen bir ana, sen bir baba hersey oldun bana" derler ya heyecanla, hep bir agızdan, iste öyle ...Siz, bana ellili yaslarda Yüce Rabb'im tarafından gönderilen, nasıl sükretsem azdır dedigim, en degerli ögretmenim oldunuz.
Hz. Mevlana: "Ogretmen , Allah'ın vekilidir, emindir." buyurmuslar. Siz, bizler icin Allah tarafından gönderilmis yüce bir vekilsiniz. Gün oldu, sıkıldık, üzüldük yersiz kücük dünya islerine. Yazılarınızla, sözlerinizle "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz"diyerek , kücük dünyamızın , kücük problemlerine cözüm buldunuz. Gün oldu, saglık sorunlarıyla bogusurken,"Pilim bitti gibi sanki" derken, "Bir daha duymayayım, "Herdem taze dogarız , bizden kim usanası "diye moral verdiniz.
Bugün, hava sıcak , ya da karlı olacakmıs diye dert yandıgımda; "Ah, yavrum, ne kadar güzel, ben yagmuru da, karı da hasretle bekliyorum." dediniz, gözlerim yerlere baktı utanarak, verdiginiz cevapla. Sabır ve sükür icinde yasamayı, kendi saglık sorunlarınızdan bahsetmeyerek ögrettiniz. "Edep, aklın dıstan görünüsüdür" buyurmus, Hz.Mevlana.. Size baktıgımda, hep bu deyisi hatırlar, sevgi ve saygıyla bakarım size.
Yollarda gezerken, günlük yasamımızda; " Bütün insanları, bütün hayvanları, bütün bitkileri, bütün esya ve cemadatı Muhammedi bir askla sevmeyi, hayretle bakmayı Rabb'imin yarattıklarına." Siz ögrettiniz, en degerli, en büyük ögretmenim, Sabri Tandogan hocam.
Gazi lisesi yıllarında, gencliginizde yazdıgınız siirinizde oldugu gibi;
"Hepsinin derdini paylasmaya hazırım
Ne kadar kederli varsa kainatta
Sarmak, sarmak ister onları kollarım
Sıcacıktan, kardesce, dostca"
Canım hocam, yazsam defterler dolar sizin yüceliginizi anlatmaya. Peygamberler, dini ögretmek icin görevlendirilmis birer ögretmendir. Siz degerli büyügümüz de bizlere "Ne yana bakarsan bak, Allah'ın vechi oradadır", Kuran-ı Kerim'imizin buyurdugunu ögreterek,Yüce Allah'ı her yerde duyumsamamızı ögrettiniz. Nasıl tesekkür etsek, önünüzde nasıl saygıyla egilsek, azdır efendim.
Siz degerli ögretmenim benim icin bir semazen gibisiniz! Ellerinizle, gönlünüzle; "Hak'tan aldıgını, halka veren yüce bir Semazen".
Efendim, Hz.Ali "Bana, bir harf ögretenin kırk yıl kölesi olurum." buyurmuslar. Bizler, size sevgimizden baska bir hizmette bulunamayıp, utanıyoruz.
Bu anlamlı günde, en yüce ögretmenimin ellerinden hürmetle, sevgiyle öpüyorum. Ayla Belen.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Durma yürü, haydi ileri" Yazan Ayla Belen
Cvp: "Durma yürü, haydi ileri" Yazan Sabri Tandoğan