Sayın Yasemin Hanım,

25.11.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bütün zamanların en büyük piyes yazarı Shakespaere Venedik Taciri isimli eserinde “Duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayın” diyor. Sağlıklı bir insanda hem kalp, hem beyin sağlıklıdır. İnsanlar nedense bu ikisi arasında tatlı, uyumlu, güzel bir senteze gidecekleri yere ya birini ya öbürünü seçiyorlar. Ve iki taraf da ömür boyu hayal kırıklığına uğruyor. Hiçbir zaman huzuru ve mutluluğu tadamıyorlar. Sonunda iki taraf da avuçlarını yalıyorlar. Çünkü insanoğlu maddeden ve manadan, duygudan ve düşünceden meydana gelen bir sentez. Biz bu sentezi iki tarafdan bozuyoruz. Bazı kimseler sadece akıl yönünü seçiyorlar, akıldan başka ne var diyorlar. Bir süre sonra karşınıza odun gibi sert, kaba, duygusuz, vurdumduymaz bir insan müsveddesi çıkıyor. İnsan ister istemez hayal kırıklığına uğruyor. Beri tarafdan yalnız duyguyu seçenler hayat boyu bunalımlı, sıkıntılar içinde bir ömür sürüyorlar. Bu çok bilmişler hem kendilerini, hem yakınlarını mutsuzluğa götürüyorlar. Acaba buna hakkımız var mı? Bana yok gibi geliyor. İnsan fıtratını bölüp parçalamanın bir anlamı yok ki. Her kim ya akıl, ya duygu diyorsa o insanı tanımayan, aptal, geri zekalı, kafasız biridir. Önemli olan akılla duygu arasında en güzel bir sentezi kurabilmektedir. Buna hepimizin ihtiyacı var.

Bu sentezi insan kendi hayatında kendisi kuracak. Zorlandığı zaman manevi büyüklerden yardım isteyebilir. Bunun bir formülü, hazır bir reçetesi yok. Çözümler zamana göre, zemine göre değişiyor.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :