Hocam hayırlı günler,

Nasılsınız, iyisiniz inşallah Allah sağlık ve afiyet versin sizi başımızdan eksik etmesin. Hocam radyodan dinlemiş olduğum bir konuyu kendi anladğım nedicede size ve tüm gönül dostlarına aktarmak ve bu konuda görüşlerinizi almak istiyorum.

Evlerimiz bizim mahrem ve kutsal yerlerimizdir ömrümüzün en önemli kısmı evde geçer, evlerimizi birer kabristan olmaktan kurtarıp cennet bahçelerinden bir bahçe haline getirebiliriz. O da Allahı zikir ve anma ile mümkündür. Allahı zikirle ruhumuzun ihtiyacını karşılamış oluruz. Ruh gidince;

Göz görmez

El tutmaz

Ayak basmaz, ruh ve kalp ihmal edilirse bedene hizmet edilmez. Örneğin: Bir evde çatıyı aktardık, evin duvarlarını boyadık süsledik, ama evdeki insanlar açız diye bağırıyorlarsa  o evi süslemenin ne anlamı var?

Allahı zikir,

Dille

Kalple

Davranışlarla yapılır. Örneğin: Bir alışveriş yaptınız, aldığınız şeyi bir gazete kağıdına  sardılar bu gazete kağıdının üzerindede müstehcen resimler var ise bi bu resmi yok ederek  Allahı zikretmiş gözümüzü haramlardan korumuş oluruz.

Allah insanları hayvanlardan farklı yaratmıştır.

Göz - Allah insanlara hayvanlardan farklı bir göz vermiş

Merak - insan her şeyi merak eder ve anlamak ister Geleceğin endişesi -  Her insan gelecek endişesi yaşar

Örneğin: Çocuğunuzun Cuma günü imtihanı var  ama çalışmıyor, sınav gününün yaklaştığını hatırlatarak çalışmasını söylediğimiz zaman İmtihan günü geldiğinde düşünürüz demesi ne kadar doğrudur?

Geleceğe umutla bakmak kalp ve ruhun gıdalanması Allahı zikirle olur zikir olan evler nurların Kur'an en güzel zikirdir. Melekler Kur'an okunan evde pervane olur. allahın görevli melekleri oraya rahmet indirirler ve o eve ilgi duyarlar.

Son nefeste allahı zikrederek can verebilmek ancak O hale hazırlanmakla mümkün olur. (Nasıl Yaşarsanız Öyle Ölürsünüz) sözü bize bunu çok güzel anlatıyor.

Hürmet ve saygılarımı sunuyor, ellerinizden öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :