Sayın Çalıkuşu,
11 Nisan 2006 tarihli mailinizi aldım. Rana’nın Günlüğümden isimli kitabını okuduğunuzu ve bitmesini istemediğinizi söylüyorsunuz. Bu tamamen size bağlı. Ben sizin yerinizde olsam, kitap bittiği anda yeniden başlarım. Benim bir adetim vardır. Sevdiğim bir eseri yüzlerce defa okurum. Bir kere okunan ancak gazetelerin spor sayfasıdır. Rana aklın, idrakin, havsalanın alamayacağı kadar büyük, asil, yüce, temiz, müstesna bir insandı. Ancak O’nunla aynı rezonansta olanlar Rana’yı sevebilir, O’na saygı duyabilir, O’na hayran olabilirler. İçi, kalbi, kafası kirle dolu insanlar O’nu sevemezler. Rana hayatta tanıdığım en muhteşem bir insandı. Kırk dört yıl evli kaldık. Sürekli olarak O’ndaki ruh yüceliğini kavramaya çalıştım ama başarılı olamadım. “Heyhat o bir ince ruh, bense etten bir kalıp”. Kırk dört yıl hep düşündüm, acaba dedim, Rana bir melek mi, bir insan mı? 14 Şubat’ta vefat etti, hala düşünüyorum. Hala karar veremiyorum. Olamaz diyorum, bir insan ruhen bu kadar yükselemez. Bu kadar mana aleminde fezalara ulaşamaz. Allah O’ndan razı olsun. Yattığı yer nurla dolsun. Allah’ın rahmeti, Peygamber’in şefaati üzerine olsun. Ve inşallah Yüce Rabbim O’nunla beraber aynı mezarda yatmak şerefini bana nasip etsin. Size, sizin de Rana gibi olmanız için dualar ediyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
onu hissedebilme mücadelesini görüyorum... Yazan Çalıkuşu
Cvp: onu hissedebilme mücadelesini görüyorum... Yazan Sabri Tandoğan