Sayın Necmiye Gündüzalp,
4.12.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ortada çok ilginç bir durum var. Evet, hassas, ince ruhlu bir genç kızın sevmek ve sevilmek ihtiyacı ortada. Kimse yadırgayamaz. Bu bir realite. Ama böyle diye hemen kendisine yaklaşan evli bir erkekle ilişki kurmak, onun isteklerine ram olmak, onu elde tutabilmek, kaçırmamak için her isteğine evet demek, aptallık değil de nedir? Sitemize gelen maillerden anladığımız kadarıyla bazı erkekler bu işi öyle sinsi öyle ustalıklı beceriyorlar ki geriye yıkık bir ömür, hayata küsmüş bir insan kalıyor. Benim çocukluğumda br türkü vardı, radyolardan okunurdu:
“Evliye gönül verme
Eve gider unutur”
derlerdi. Ne yazık ki bazı genç kızlarımız dağ başındaki çoban kızının bile bildiği bu hayat gerçeğini görmek istemiyorlar. “Kimse görmek istemeyen kadar kör değildir”. Neticede kaybeden kendileri oluyor. Hisleri, heyecanları alçakça, şerefsizce, namussuzca istismar ediliyor. Geriye bir enkaz kalıyor. Olay bundan ibaret. Onun için daha baştan itibaren adımlarımızı ciddi ve dikkatli atalım. Kimsenin kurduğu tuzağa düşmeyelim. Bazı faturaların ödenmesi hayat pahasına oluyor. Dikkatli olalım.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan