5.12.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, hayatta her yapılan namussuzluğu kendine ve çevresine kabul ettirmek için ileri sürülen birtakım gerekçeler vardır. Bunlar zahiren o kimseleri tatmin etse bile onlar iç dünyalarında huzursuz, tedirgin ve sıkıntı içindedirler. Sen, doğru yolda gidiyorsun. İnşallah hiç şaşmazsın. O gerekçeler aslında bir namussuzluğun senede bağlanmış şeklidir. Onlara iltifat etme. Herkesin rızkını Allah verir. Kur’an-ı Kerim’de “Önce inandım de, sonra dosdoğru ol” buyruluyor. Bizler de öyle yaşamak istiyoruz.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :