Saygıdeğer Babacığım

               Hürmetle ellerinizden öpüyorum. Yeni bir günün başlangıcında, saniyeler, hatta saatler hızla akıp giderken, geçen günlerin arkasından geriye dönüp, neler bırakmış olduğumuza baktığımızda, sadece hayırlar, iyilikler, güzellikler bırakabilmiş olmayı  Rabbim cümlemize nasib etsin. Amin. .

               PAZAR İZLENİMLERİ      -3-

          Yüküm epey ağır...Arada durup dinlenmeden olmuyor.Pazar yerine gidebilmek için , yaklaşık 5- 10 dakikalık bir mesafeyi yürümem gerekiyor.Giderken ağaçları,çiçekleri seyrediyorum.Bayılıyorum kır çiçeklerine...Pazar yerinin çadırları görünüyor.Bakalım bugün Allah neler gösterecek. .

          Yavaş,yavaş pazarın içine doğru ilerlerken,zabıta memuru ile karşılaştım. Kendisine bana sergi açmam için yer göstermesini rica ettim. Birlikte ilerledik. Maydanozcunun yanında,boşbir yer vardı. Orayı gösterdi. Maydanozcuya;

        -Bugünlük hanım buraya açsın. Dedi . O ise mütereddit. Sadece başını sallamakla yetindi. Zabıta giderken;

         -Sana birşey söyleyen olursa,benim burayı gösterdiğimi söylersin. dedi. Bunun üzerine maydanozcu hiddetlendi. .

          -Kim ne söyleyebilir ki. . . Ben müsade ettikten sonra. . Burası benim yerim. . Gibi laflar etti. Baktım iş büyüyecek. . Maydanozcuya;

         -İnceliğiniz için teşekkür ederim. Dedim. Ortalık sakinleşti.

Bugün kısmet burasıymış. Diye düşündüm. Sergimi açtım. Acaba boş kasa varmı diye etrafa göz gezdirirken,Sonradan adının Mustafa olduğunu öğrendiğim maydanozcu,bana 2tane kasa bulup getirdi. Doğrusu bu inceliği kendisinden beklemiyordum. Yardımı için nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim. Oda;

       - Kusura bakma bacı,biraz sert konuştum. Buranın kirasını biz ödüyoruz. O da öyle konuşunca. . .

-Önemli değil,Mustafa Bey,çok teşekkür ederim.

Mustafa ,öksürüyor;

      -Dün gece halden aldığım malların başında uyudum da. Biraz üşüdüm galiba. .

Nisan ayının ilk günleri,gece epey serin oluyor.

      -Sokakta mı yattınız? Diye hayretle sordum.

      -Tabii. . . Battaniyem var. Bir keresinde malları bırakıp eve gittim. Döndüğümde yerlerinde yeller  esiyordu. . Napalım . . Mecbur. . Ekmek parası. .

 Mustafa,bir yandan konuşuyor,bir yandan maydanoz çuvalından, gelişi güzel toplanmış maydanoz demetini alıyor, açıyor. Hızlı hareketlerle kısa saplı ve sararmış olanları yere atıyor, saplarını bıçakla düzgün bir şekilde kesip, bağlıyor; yeni,düzgün bir demet yapıyor. Bağladıktan sonra, hızla silkeleyip, demete son şeklini verip, tezgaha diziyor. Sonra eğilip tezgahtan başka bir demet alıyor. Çok hızlı hareketlerle aynı şeyleri tekrarlıyor.

Bu arada bana hayatından sayfalar aktarıyor. Eşinden bahsediyor. Kendi halinde,dindar bir hanımmış eşi. . Beş vakit namazını kılar,dininin gereklerini yerine getirirmiş. Buna saygı duyduğunu söylüyor. Geçen yıl ağbisi ile hicaza göndermiş eşini. Çok istiyormuş gitmeyi. . O da göndermiş. Eşinin de kendisine saygılı olduğunu söylüyor.

       -Mesela,ben akşamları iki bira içerim. Eşim soframı hazırlar. Bana karışmaz. Dır dır etmez. Ben de ona karışmam. . . Neyine karışayım. . Kadın ne güzel namazını kılıyor. İşini, gücünü yapıyor. Ben daha ne isterim.

         Tezgahın arkasında,yaşlı bir amca taze soğan ayıklıyor,demetliyor. Demetlenen soğanları , Mustafa, tezgahın ön kısmına diziyor. Akşama kadar 2 çuval soğan ayıklanıyor. Yaşlı amca akşam olunca, o günkü ekmek parasını cebine koyup,evinin yolunu tutuyor.

Genelde pazara alış verişe hanımlar geliyor. Tek,tek tezgahları inceliyorlar. En güzel mal nerede,oraya gidiyorlar. Bir de fiyat soruyorlar illa. . Hem güzel olacak. . . Hem de ucuz. 1 kuruşun bile hesabı yapılır. Burada neden pahalı. . Aşağıda daha ucuz . . diye esnafı uyarmaktan da geri durmazlar.

Akşama doğru,pazar esnafı,mallar elinde kalmasın diye fiyatları düşürür. Bunu bilen dar gelirli semt sakinleri de pazara akşam üzeri gelirler. Malın iyisi satılmıştır belki. . Ama yine de onlar alacak şeyi bilirler, bulurlar. . .

Hava kararmaya yüz tutuyor. Herkes, aşını pişirmek için ,elinde torbasıyla evinin yolunu tutuyor. Ben de toplanıyorum. Sıcacık tarhana çorbası tütüyor burnumda. .

            Değerli babacığım satırlarıma son verirken ,hürmetle ellerinizden öpüyor, selam, sevgi ve saygıların en sonsuzunu sunuyorum. Size ve cümle dostlara. . .   

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :