Sayın Abdülselam Bey,
10.12.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, aranızdaki ilişkilerin bu kadar tatsız bir hal alması tamamen çevrenin dedikodusundan ibaret. Sizin aranızda doğru dürüst bir ihtilaf, bir anlaşmazlık yok. Hep dedim, dedi laflarından ibaret. Sen de lütfen o adi, aşağılık mahalle karılarının şerefsiz dedikodularına katılma. Git o kızla mertçe, yiğitçe konuş. O kızın şımarık kızkardeşine karşı da kızın kesin bir tavır takınmasını iste. Hayatta tiksindiğim, iğrendiğim insanlar şımarık olanlardır. Bunlar ne istediğini bilmeyen, Hakka asi olan, Allah’ın belası tiplerdir. Eğer konuştuğun kız bu şımarık kızkardeşine karşı mertçe, yiğitçe bir tavır takınmazsa o zaman o kızdan hayır gelmez. Bunu kendisiyle detaylı olarak görüş. Bunlar, şımarık insanlar kim olursa olsun sadece bir pisliktir, çirkeften başka birşey değildir. Onların da ağzının payını vermeyenler aynı pislik içindedirler. Kıymetli yavrum, meseleler duygusal olarak çözümlenemez. Hayatta önemli olan olaylar değil, o olaylar karşısında takınılan tavırdır. Bütün bunların sonucuna göre kesin bir tavır takın. Lütfen kıymetli beynini sağlam ve temiz tut.
Söyleyeceklerim bu kadar. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Dedikodulara bakarak tavır takınmak aptallıktan başka nedir? Yazan Abdülselam
Cvp: Dedikodulara bakarak tavır takınmak aptallıktan başka nedir? Yazan Sabri Tandoğan