Çok Değerli Saygıdeğer Büyüğüm

          Hayırlı günler dileyerek, ellerinizden öpüyorum.  

Çok haklısınız efendim.  .  İnsan anlaşılamayan, bir meçhul.  .  .  Kendini bilen, Rabbini bilirmiş.  O hali yaşıyan biri , sanırım insanları daha iyi anlayabilir.  

      Şu da bir gerçek ki.  . Var olan herşey, canlı veya cansız,  sevgiye ram oluyor. Bize sıcacık, tatlı, yumuşak bir ses tonu ile hitab eden, bize okşayan gözlerle bakan birine hangi birimiz itiraz edebilirizki. . Hayatın anlamı sevgi, saygı, ilgi olmuyormu. O zaman anlaşılmayan ne kalır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Allahım bana eşyanın hakikatini göster" diye dua edermiş. Hayatı, insanı tam anlamı ile tanıyan Peygamberimiz olmuş. Anlayışta, kavrayışta en ileride olan yine o. . Ve Onun izinde giden büyük veliler.

              PAZAR İZLENİMLERİ    -5-

      Bugün Cevizli'nin salı pazarındayım. Sabahki güneşli hava öğleden sonra bulutlandı. Serin bir rüzgar esmeye başladı.  

      Boş bulduğum bir  yere yanaştım. Yaşlı bir amca kurutulmuş, güzel kokulu çiçekler satıyor. . .

      -Buraya tezgah açabilirmiyim. Diye sordum.

      -Tabii evladım . Aç. . Dedi.

Orta boylu, güleç yüzlü, beyaz tenli, beyaz saçlı , nur yüzlü bir amca. . Epeyce de konuşkan. Bir kamu kuruluşundan emekli olmuş. Ek gelir sağlamak için pazarlarda güzel kokulu çiçekler satıyor. 2 oğlunu üniversitede okutuyor. Bana gezdiği pazarlar hakkında epey bilgi verdi.  Daha çok satış yapabileceğim pazar yerlerini tarif etti.

Ondan alışveriş yapan müşterilerine benim tezgahı gösteriyor.

        -Bakın çok güzel takı yapmış hanım . sizde alın . . Diye bana müşteri yolluyor. Ben bir müddet satış yapamayınca epey üzüldü.

         -Takı alana bir poşet çiçek bedava. . . Diye seslenmeye başladı. Ben mahcup oluyorum.

hanım . sizde alın . . Diye bana müşteri yolluyor. Ben bir müddet satış yapamayınca epey üzüldü.

         -Takı alana bir poşet çiçek bedava. . . Diye seslenmeye başladı. Ben mahcup oluyorum.

        -Önemli değil amca sen rahat ol. Bugün olmaz yarın olur. Evde tarhanam var. Şimdi gider, sıcacık bir çorba pişiririm. Sonra çay demlerim. Var mı benden kralı. . . Hem sizi tanıdım bugün. . Benim için büyük bir kazanç oldu, sizi tanımak. . .

Amca rahatlıyor. Gözlerinin içi doluyor.

          Genelde pazara mal getiren esnaf için en önemli olgu malın satılmasıdır. Satış olmayınca, moralleri bozulur. Benim rahat oluşuma bir anlam veremiyorlar. Doğal olarak satış olmayınca üzülmem gerekir. Beni onlardan farklı kılan yönüm, Satış olsada olmasada tavrım değişmiyor. Sadece para kazanmaya odaklamamışım kendimi . Yeni insanlar tanımak, güzel dialoglar kurmakta bir nevi kazanç oluyor benim için. Satış yapamadığım zamanlar , bana acıyan gözlerle bakan komşu esnafa genelde bunu anlatmaya çalışıyorum.

        Toplum psikolojisi derken kastettiğim olay buydu.  Vah vah gibi arabesk tavırlar, haliyle insanın psikolojisini olumsuz etkiler. Bu durum karşısında güçlü olmak gerekir.

       Bu arada rüzgar hızını artırıyor. Yerden toz, çer, çöpler sürükleniyor, havalanıyor. Üşüyorum. Hava epey serinledi. Daha kalın giyinseydim iyi olurdu. Ceketime daha sıkı sarıldım. Diğer yandaki tezgahın başında 2 genç duruyor. Bana oturmam için sandalyesini verdi biri. Bana gösterilen bu yakın ilgi, beni o denli rahatlattı ki. . Sanki o iki genç benim kardeşim. Yaşlı da amcamdı. Gençlerden biri üniversitede okuyormuş. Bilgisayar bölümünde. Şimdiye dek kendi branşında bir kaç yere girmiş, çalışmak için. . . Çok az para veriyorlarmış. O da pazarcılık yapmaya karar vermiş.

         -Hem kendimi daha özgür hissediyorum. Başımda patron yok. Zamanıda istediğim gibi kullanıyorum.

İleride bilgisayar üzerine kendi işini kurmak istiyor.

       -Başaracağına inanıyorum.

Hava iyice serinledi. Soğuğu iliklerimde hissediyorum. Toparlanıp gitmeye karar verdim. Genç çocuklar, ellerini pantolonlarının cebine iyice sokmuş, başlarını omuzlarının arasına gömerek, bir aşağı, bir yukarı gidip geliyor. Isınmaya çalışıyorlar. Bir yandan da;

         -1 Lira. . . 1 Lira. . Her eve lazım. . Diye sesleniyorlar.

Onları izlerken, bakışlarımız karşılaşıyor. Gülümseyerek, onların içini titreten sovuğu dindirmeye çalışıyorum. Onlarda, omuzlarını indirip, başlarını dikleştirerek. .

         -Abla. . . . Havada epey soğudu. . .

         -Evet. . . Ben dayanamıycam. . Gidiyorum

-Abla, yarın çarşamba pazarına gel. Orada daha iyi satış olur. . .

Yüreğim güzel, tertemiz duygularla dopdolu. . . Evin yolunu tutuyorum.

           Canım Babacığım. . . Hayırlı akşamlar dileği ile , mübarek ellerinizden hürmetle öpüyorum. Cümle dostlara sevgi, saygı, selamlar. . .

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :