Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,
14.12.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, o kadar önemli bir konuya değinmişsin ki üzerinde ne kadar düşünsek azdır. Hayat öyle ince ilmiklerle dokunmuş ki minicik dediğimiz bir olay dev gibi sonuçlar doğurabiliyor. Onun için küçük büyük, önemli, önemsiz farkı düşünmeden elimize geçen her fırsatta iyilik yapmamız gerekiyor. Bu iş hepimizin imkanları çerçevesinde. Ama ona aşkla, heyecanla inanmak gerek. Madem ki çay bardağındaki şekeri karıştırırken çıkan ses uzayın bütün zerrelerinde duyuluyor, o zaman da bu büyük iş, bu küçük iş diye ayrım yapmamak gerekiyor. Bazan küçük dediğimiz bir hareket bir insanın yaşamasına veya ölmesine vesile olabilir. Aman dikkatli olalım. Önümüze çıkan bütün fırsatları değerlendirelim. O kadar katı, taş kesilmiş bir dünyada yaşıyoruz ki istisnasız hepimiz yerine göre bir tebessümün, bir güzel sözün, omuzumuza konacak dostça bir elin özlemi içindeyiz. Ne olur biz negatif ışın yerine sevginin, dostluğun ışınlarını gönderelim. “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz" Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” Yazan Sabri Tandoğan