Sayın Esra Hanım,
16.12.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bir Hadiste “Zaman sövmeyiniz, zaman Allah’tır” buyruluyor. Günler, haftalar, aylar, yıllar hep bizim bulup çıkardığımız izafi kavramlar. Sabahleyin güneş doğuyor, akşam batıyor. Ona gün demişiz. Onun yedi olanına hafta demişiz. Otuz olanına ay demişiz. Pekala hafta on gün, ay da kırk gün olabilirdi. Bunlar hep bizim koyduğumuz kurallar. Aslında önemli olan bunlar değil. Bir tek gerçek var, biz her an mana yolunda biraz daha iyiye, güzele gidebiliyor muyuz, gerisi hikaye. Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde
“Ve bir an yaşıyorum
Bütün bir ömre bedel”
diyordu. Önemli olan sadece “anların” değerlendirilmesi. O kadar. Bir insan düşün yüz yıl yaşamış, duymadan, düşünmeden, hissetmeden, sevmeden, sevilmeden. Ne ifade eder? Adam yüz yıl ot gibi yaşamış. Rahmetli babannem böyleleri için “Ver yesin, ört uyusun” derdi. İnsan inançlarıyla, hizmetleriyle, Allah’a ve Peygambere olan ve onların yolunda gidenlere duyduğu aşkla bir değer kazanır. Gerisi sadece hikayedir.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İnanıyorum, o halde varım Yazan Esra
Cvp: İnanıyorum, o halde varım Yazan Sabri Tandoğan