Sayın Ali,

15 Nisan 2006 tarihli mailinizi aldım. Gösterdiğiniz samimi, sıcak ve temiz duygular beni çok mutlu etti. Allah sizden razı olsun. Sevgili kardeşim, Peygamberimizi çok, ama çok, ama pek çok sevelim. O yalnız bizim değil, yeryüzündeki bütün varlıkların Peygamberi. O yeryüzüne rahmet olarak, nur olarak, ışık olarak, aşk olarak gönderildi. İmkânlarımız oranında Peygamber Efendimizin hayatını okuyalım, Hadislerini okuyalım. Yalnız okumakla kalmayalım. Onları günlük hayatımızda birer birer yaşayalım, içimize sindirelim. Bilelim ki dünyanın bu zor, bu çetin, bu karanlık günlerinde kâinatı aydınlatacak tek ışık, ama tek ışık Resulullah Efendimizdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Peygamberimizi canımızdan, malımızdan, makamımızdan, anamızdan, babamızdan, evladımızdan, torunumuzdan, her şeyden daha çok sevelim. Rahmetli Necip Fazıl ne güzel söylemişti: “O ki o yüzden varız”.

Peygamber Efendimizin bir tek Hadis-i Şerifini okuyup, üzerinde düşünüp sonra onu yaşamaya çalışmak bile, bir insanın, bir ailenin, bir toplumun bütün dünyasını değiştirebilir. Örnek mi istiyorsunuz, buyurun: “Ya hayır söyle yahut sus” Bir tek bu Hadisi alın, onu yaşayın, günlük hayatınızın bütün boyutlarında onu uygulayın, göreceksiniz, birdenbire karanlıklar aydınlanacak. Çevremizi saran zulmet nur ile dolacak. Peygamberimiz bu dünyaya ebedi aşk, huzur, sükûn, mutluluk ve barış için gönderildi. Peygamberi sevmek demek, bütün kâinatı tek istisna olmadan, insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle ve cemadatı ile Muhammedi bir aşkla kucaklamak demektir. Peygamberi seven bir insanın kafasında kin olmaz, nefret olmaz, düşmanlık olmaz, haset kıskançlık olmaz, dedikodu olmaz, laf taşıyıcılık olmaz, sadece ama sadece sevgi olur, saygı olur, edep, incelik olur, hayâ olur, hicap olur, barış ve mutluluk olur. Bir de Peygamberi seven insanlar, imkân buldukları her zaman diliminde Salâvat getirirler. Ne kadar çok Salâvat getirirsek, mana âleminde o kadar yükseklere ulaşırız. Her an Salâvat getiren, her an Peygamberin sevgisi ile dopdolu yaşayanlara ne mutlu, Allah onlardan razı olsun.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :