Sayın Özlem Hanım,

24.12.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, baştan sona yanılgılar zinciri içindesin. Değer yargıların oturmamış. İnsanları tanımıyorsun. Karşına bir herif çıkmış, şımarık mı şımarık, görgüsüz mü görgüsüz, maneviyattan uzak mı uzak, sen tutup bu ne idüğü belirsiz yaratığı gzöünde tanrılaştırmışsın. Yahu, ileri sürdüğün fikirleri “sudan” diyorsun. Bunun nesi sudan, neyi selden. O kadar haklı, o kadar önemli ki bunlara sudan demek için çok havadan bir hayat yaşamak lazım. Aman yavrum, aklını başına al. Bu saçmalıklardan vazgeç. Ne oluyor bu şimdiki kızlara anlamıyorum. Evlenmek için can atıyorlar, nasıl sudan olur ki, bir genç kız evlenecek ve ailesinin fikrini almayacak. Bir genç kız evlenecek ve okulumu bitireyim demeyecek. Senin tanrısal sandığın bu adam firavun taslağının birisi. Ya evlendikten iki gün sonra geberirse hiç bunları düşünüyor mu? Onun tek düşüncesi var, sadece seninle beraber olmak. Eğer böyle bir evlilik olursa tarihin en berbad evliliklerinden biri olur. Ne olur yavrum, bu saçmalıkları bırak. Realist ol. Hayatı, insanları öğrenmeye çalış. Bu kafayla hayata atılırsan maçı 8-0 kaybedersin. Lütfen herşeyi bırak hayata yeniden sıfır kilometreden başla.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :