Sayın Yeşim Hanım,
25.12.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ben Konyanın Ermenek ilçesindenim. Şimdi Karaman’a bağlandı. Ermenek’de bir söz vardır, derler ki: “Kancık eşek dağdan düşmüş, kaygısı sana mı düşmüş”. Şaka bir tarafa kıymetli yavrum, bana bu gibi sorular hep boşuna gibi geliyor. Bize ne bunlardan? İnsan cennetin ve ceheennemin hakiki manasını öğrendiği zaman zaten bunlar akla bile gelmez. Cennet, Allah’a yakınlıktır yavrum, Allah’la beraber olmaktır. Cehennem, Allah’dan uzakta kalmışların sırrıdır. Bir kimse gördüğü her zerrede Hakkı müşahade ediyorsa o insan için hiçbir mesele kalmaz. Ne olur bu kasabalı felsefesini bırakalım artık. Cennet, cehennem hesapları yapmayalım. Yaşarken, ayaktayken, duyuyorken, düşünüyorken, hissediyorken Allah’la beraber olmaya çalışalım. Siz bu dünyada yaşarken Allah’a ulaşamayan bir insanın ikinci hayatında cennete gideceğini mi sanıyorsunuz? Bunlar boş hayaller. Zaman kaybetmekten başka birşey değil. Gelin, ilm-i tevhid öğrenelim. Her zerreden zikredenin Allah olduğunu, her sıfatta nmevsuf olanın Allah olduğunu, her fiilde mevcut olanın Allah olduğunu idrak edelim, yaşayalım, sevincimizi bulalım, neşemizi bulalım. O zaman biz de Yunus Emre gibi “Aşk gelicek cümle eksikler biter” diyelim.
“Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver anları
Bana Seni gerek seni”
Diyelim. Ölmeden önce cennete girelim. Bu dünyada cennet hayatını yaşayalım ki öbür dünyada da cennete gidelim. İşte böyle yavrum. Lütfen olaylara çok geniş bir perspektiften bakalım. İçinde yaşadığımız hayat güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel. Gelin bu güzelliği beraber paylaşalım. Birtakım sözlerle hayatı kendimize zehir etmeyelim. Söyleyeceklerim bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” Yazan Yeşim
Cvp: “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” Yazan Sabri Tandoğan