Sayın Gül Uçar,

25.12.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, tekamül yolunun kolay olduğunu kim söylemişse hata etmiş. Gayet tabi siz de, ben de, bütün insanlar da mana yolunda yürürken çeşitli imtihanlara tabi olacağız. Gün olacak daralıp, bunalacağız. Gün olacak ıstırap çekip, uykusuz kalacağız. Bırakın bizleri, büyük Peygamberler, büyük veliler bile mana yolunda ne imtihanlardan geçmişler, nelerle karşılaşmışlar. Ne çilelere göğüs germişlerdir. Hayat böyle yavrum. Ağzımıza aldığımız bir lokma bile çiğnenmeden yutulmuyor. Bütün mesele imtihan bilinci içinde yaşayıp, paniğe kapılmadan, sükunetle karşılaştığımız problemleri Allah’dan yardım isteyerek halletmeye çalışmak olacaktır. Yunus Emre

“Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar”

der. Önemli olan bütün ömrü cephedeymiş gibi mücadele içinde geçirmektir. Gayret bizden, başarı Allah’tandır.

“Yürü, bu yol şeref, zafer yolu

Karşında bekliyor seni tanyeri

Yürü, atıl, devir karanlığı

Durma, yürü, haydi ileri”...

Bu marşı bize Ankara Gazi Lisesinde okurken müzik hocamız Sayın Faik Canselen öğretmişti. Ömür boyu bize ışık tuttu, kuvvet kaynağı oldu. Lütfen siz de onu ezberleyin ve sık sık tekrar edin. Söyleyeceklerim bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :