Hayırlı sabahlar Efendim,

Dün mektubuma verdiğiniz cevabi yazınızda gönlümü aydınlattınız Allah Sizden Razı olsun. Allah bize güzel Esmalarının birini bile yansıtmayı nasip ederse şükürler olsun.

Efendim, tasavvufla ilgili eserlerlerde, önce "la" yani yokluğu sonra "illa" yı hissedip yaşamakla İnsan-ı Kamil olmanın mümkün olduğu açıklanıyor. Bunun yolunun da muhakkak el tutarak olabileceği belirtiliyor.  Sohbetlerle tevekküle giden kapının rahatlıkla açıldığı, deryaya ulaşmak için çok uzak diyarlarda yanlış yollara giren su damlası olmak yerine, kaynağa giden ve ehil ellerce yapılan su arkının içinde akan su damlası olmanın kaynağa ulaşmayı (tabi nasipte varsa) kolaylaştırdığı belirtiliyor. 

Bu konuda sizin düşünceleriniz benim için çok kıymetli. Siz de bunu destekliyorsanız bu su arkını yapacak ehil eller yanıp tutuştuğumuzu hissedip bizi mi bulacak, yoksa yanıp tutuşarak onu biz mi bulacağız?

Allah sizden razı olsun efendim, saygılar.

Fulya

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :