Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Paylaşmaya dair, hayata dair...
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 4/21/2006 8:32:01 PM


Çok Sevgili ve Çok Değerli Büyüğüm,

Bugün en derin selam ve saygılar ve en güzel dileklerle merhaba demek
istiyorum size ve bütün gönül dostlarınıza...

Ve epeyce evvel okuduğum bir hikayeyi müsaadenizle paylaşmak istiyorum:

Efendim, vaktiyle bir ülkenin Sultanı, bulunduğu şehrin ahalisine bir
gün ferman buyurmuş: Bu gece şehirde ve civar köylerde her ne kadar süt
sağılırsa şehrin ortasındaki boş havuza gece yarısı, ortalık zifiri
karanlık iken getirilip, boşaltıla, diye...Bunu duyan köylülerden biri o
gece sütünü sağdıktan sonra düşünmeye başlamış: Nasıl olsa diyormuş
sütler gece götürülecek, kim nereden bilecek ki benim ne götürdüğümü,
ben en iyisi bunca emekle sağdığım ve de geçimimi üzerinden sağladığım
süte dokunmayayım da yerine su doldurup götüreyim havuza. Hem diyormuş
bunca ahali o havuza getirip sütlerini dolduracak nasıl olsa, benimki
eksik olsa ne çıkar, veya su götürsem kim, nereden bilecek ki?...Ve
nitekim düşündüğü gibi de yapmış, aklına pek yatan bu fikirle yola
koyulmuş. Yolda başka gelen veya dönenler de oluyormuş havuza sağdıkları
sütleri getirmek üzere...Zifiri karanlıktan da yararlanarak, kimseye
belli etmeden getirdiği suyu boşaltıvermiş havuza ve oyalanmadan geriye
evine dönmüş...

Ertesi sabah Sultan gece süt getirmesi gereken bütün ahaliyi çağırtarak
onlarla birlikte havuza gitmiş. Gördükleri manzara ile donup kalmış
ahali: Bir tek litre süt emaresi dahi görülmeyen havuz ağzına kadar su
ile dolu imiş...

Efendim, bugün oldukça düşündürücü bulduğum bu hikayede olduğu gibi
bizler de nedense hep iyilik ve güzellikleri başkalarından bekliyoruz,
veya sahiplendiğimiz ama daha ne kadar bizde emanet olduğunu bile hiç
bilmediğimiz nimetleri paylaşmaya, bölüşmeye, hem de paylaşıldıkça
artacağı Kesin olarak bildirilmişken bölüşmeye pek yanaşmıyoruz, neden
ben vereyim, nasıl olsa verecek birileri cikar diyoruz, veya niye ben
yapayim diyoruz, başkaları yapsın, neden ben selam vereyim, önce karşı
taraf versin, neden ben barışayım, önce karşı taraf barışsın, neden ben
söyleyeyim, başkaları söylesin...Ya da diyoruz ki benim neye gücüm
yeter, benim yapabileceğim şeylerin ne kadar önemi olur ki bunca şey
eksik iken...Oysa birgün bir havuzun başında toplanma ihtimaline
karşılık elimizden gelen her ne ise onu havuza koşarak götürmenin
coşkusunu yaşayabilsek, sevdasını içimizde duyabilsek hayat ne kadar
daha güzel olacak kimbilir...Hem öyle bir coşku ile ki, nasıl olsa
birileri getirmiştir diye değil, ya hiç kimse getirmezse korkusuyla,
aşkla ve heyecanla koşarak, ellerimiz ve yüreklerimiz sevgiyle
dopdolu...Ve hiçbir iyiliği küçümsemeden, yerine göre bir lokma simit,
yerine göre sıcak bir selam, yerine göre sevgi dolu bir bakış, ve
yerine göre belki güzel bir dua ile, ama sımsıcak, tertemiz, karşılık
beklemeden, riyasız, halis bir aşkla...Karadeniz yöresinde söylenen bir
söz burada hatırıma geliyor: -Lokma karnı doyurmaz ama dostluğu artırır,
diyorlar...Bu sözü paylaşmanın güzelliği adına pek seviyorum, hayata
dair birçok gerçeğin özeti bu cümlede saklı duruyor adeta...

Ve inşallah diyorum paylaşmanın güzelliğindeki muhteşem sırrı yine
kendisine dönecek bir gerçek olarak yakalayabilmek bizlere de nasip olur
bu yolda hayatını yoğurmuş olan Siz çok değerli Büyüklerimizin ışığında
ve güzelliğinde aydınlanarak...

Çok Değerli Efendim, yeniden yazabilmek umuduyla burada sözlerime
nihayet verirken bütün sevenleriniz adına size sonsuz teşekkürlerimi
sunuyor, en güzel duygularla paylaşılmak üzere günden güne artan yürek
coşkunuzun, sevgi deryasının engin ufuklarında huzur içinde yol almasını
diliyorum.

Yüce Rabbimizin Lütuf ve Keremi ile en güzel İsimlerinin tecellileri her
nefes üzerinize olsun inşallah...

Allahaısmarladık...



Çiğdem Seçkin Gürel


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Paylaşmaya dair, hayata dair... Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Paylaşmaya dair, hayata dair... Yazan Sabri Tandoğan
     Cvp: Cvp: Paylaşmaya dair, hayata dair... Yazan Çiğdem Seçkin Gürel; 4/25/2006 8:04:56 PM

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]