Sayın Nur,

7.1.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, lütfedip gönderdiğin maildeki göstermiş olduğun anlayışa ve objektifliğe çok teşekkür ederim. O kadar güzel meseleyi tahsil etmişsin ki hayran oldum. Teşekkür ediyorum. Siyer kitaplarında yazar, Peygamberimiz bir haksızlık karşısında çok öfkelendiği zaman alnındaki bir damar belirginleşip, yüzünün rengi değişirmiş. Yine bir Hadis-i Şerifte “Haksızlıklar karşısında susan dil, şeytandır” buyuruluyor. Ebu Leheb’in yaptığı zulümler karşısında Allah bile gazaba geliyor. Ve Kur’an-ı Kerimde “Tebbet yeda” suresinde “Elleri kurusun Ebu Leheb’in” buyruluyor. Memleketimizde öyle çirkin, öyle rezil, öyle şerefsizce olaylar oluyor ki birtakım insanlar kalkıyor kibarlıktan dem vuruyor. Yarabbi, gel de çıldırma. Be kardeşim hiç mi insafın yok, hiç mi merhametin yok. Yetmiş dört yaşındaki bir insan evini eczaneye dönmüş, çeşitli hastalıklarla boğuşurken ölümü bile göze alıp gece demeden, gündüz demeden memleketine faydalı olmak için çırpınırken ona kibarlık dersi vermeye vicdanı nasıl elverdi, hayret doğrusu. Yılbaşı gecesi memleketimizde misafir bulunan Avusturya’lı kızlara yüzlerce hayvandan bin kere daha aşağı, alçak, şerefsiz, namussuz, haysiyetsiz yaratıklar tecavüze kalkarken ve bütün dünya televizyonları milletimize hakaret ederken bir cici bey kalkıyor, kibarlık dersi veriyor. Yapmayın bunu, Allah’dan korkun. Biraz yukarda Peygamberin ve Allah’ın bile gazaba geldiğini söyledim. Doğrusu bu kibarlık dersi karşısında Türkçede söyleyecek söz bulamıyorum. Bir tek siz çıktınız beni anlayan. Allah sizden razı olsun. Varsın birileri bizi karalasın, kötülesin, ne önemi var. Biz Allah rızası için kelleyi ortaya koymuşuz. Böylesi kibarlık meraklılarını sitemiz mensuplarının vicdanlarına havale ediyorum. Ben o şahıstan yarın mahşer günü Allah’ın huzurunda davacıyım.

Kıymetli yavrum, Allah sizden razı olsun. Dualarınızı beklerim. Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :