Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

25 ve 26 Nisan 2006 tarihli maillerinizi aldım. Genç arkadaşımıza verdiğiniz
cevap için sizi yürekten kutlarım. Ne diyeyim, elinize sağlık, dilinize
sağlık. Verilecek cevapların en güzelini vermişsiniz. Yalnız okuldan uyarı
alan gençlerin durumu beni üzdü. Olmasa daha iyi olurdu. Bizler gittiğimiz
her yere sadece sevgimizi, saygımızı ve hizmetimizi götüreceğiz. Bizim
gönlümüz dünyadaki yedi milyar insanın her birine açık. Biz başkalarının
acılarını, ıstıraplarını, gözyaşlarını paylaşmak için varız. Biz sevmek
için, saymak için, yardım için, şefkat için varız. Peygamber Efendimiz bir
Hadis-i Şerifinde "Sizi yönetenler kulağı küpeli bir Habeş bile olsa onlara
hürmet edin" diyor. Okul yönetimiyle sürtüşmeye girmek bize sadece zaman
kaybettirir. Yürümemiz gereken yolda bizi geriye götürür. Biz sade
arkadaşlarımızla, kardeşlerimizle değil, hocalarımızla, yöneticilerimizle de
sevgi, saygı içinde, edep ve incelikle ilişkilerimizi sürdürmeye memuruz.
Aman dikkat edelim. Aman çok hassasiyet gösterelim. Bizim yolumuzda sadece
sevgi var, saygı var, yardım, şefkat, güzellik var. Bizler sadece sevgimizi,
en iyi dileklerimizi söylemekle yükümlüyüz. Yunus Emre,

"Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni" diyor.

"Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz" diyor.

"Aşk gelicek, cümle eksikler biter" diyor.

Aman dikkat edelim. Sizin çok güzel bir şekilde ifade ettiğiniz gibi "mayın
döşeli yollarda yürüyoruz". Ama dikkat. Bir sözümüz, bir hareketimiz
karşımızdaki insanı ebediyyen kırabilir, incitebilir, yaralayabilir. Aman
dikkat. Selam, sevgi ve saygı ile...

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :