Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Beraber olmanın güzelliği
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 1/10/2008 9:22:51 AM


Sayın İlknur Hanım,


9.1.2008 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, rahmetli hocam operatör doktor Münir Derman “İnsanı insan eden yine insandır” derdi. İnsani ilişkiler o kadar önemlidir ki bazan bir tebessüm, güzel bir söz insanı intiahrdan döndürebilir. Bazan düşüncesizce sarfedilen bir söz hassas bir insanın kalbinde ebediyyen kanayacak yaralar açabilir. Kainatın en büyük şairi Yunu Emre ne güzel özetlemiş:


 


“Söz ola kese savaşı


Söz ola kestire başı


Söz ola ağulu aşı


Yağ ile bal ide bir söz”


 


Profesör Eva Hanım,


 


“Bir çay bardağına atılan bir şekeri karıştırırken çıkan ses aynı anda uzayın bütün zerrelerinde duyulur”


 


diyor. İnsani ilişkilerdeki söylenen sözler, takınılan tavırlar da aynen böyledir. Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifinde “Müslümanların derdiyle dertlenmeyen bizden değildir” buyuruyor. Hep birbirimize güzel davransak, yerine göre bir güzel söz söylesek aklın, hafsalanın alamayacağı tesirler uyanır. Nasıl bir hastaya gerektiği zaman onun iyileşmesi için acı ilaç veriliyorsa birtakım acı sözler söylemek de yerine göre gerekebilir. Mesela akşam eve gittiniz. Mis gibi kokan güzel bir tarhana çorbası yaptınız. Bunun daha da güzelleşmesi için üstüne nane ile beraber acı pul biber de konulmaz mı? Buradaki acı çorbaya daha da bir lezzet katar. Hayat da öyle yavrum. Öyle durumlar oluyor ki bazan bir kimsenin kendine gelmesi için onu kollarından tutup sert bir şekilde sarsarlar. Bazan da yanağına bir tokat atarlar. Bunlar zulüm olsun diye değil o şahsın daldığı gaflet uykusundan uyanıp kendine gelmesi içindir. Bazı insanlar gaflet içinde yüzerken kendilerini tekamülün doruklarında sanırlar. Kıymetli yavrum, dünyanın en zor işi bir insanı tanımak ve gerektiği zaman  onu uyarmaktır. Duygusuz, sorumsuz,  nemelazım diyenler, omuzlarını yukarı doğru kaldırarak bana ne diyenler “Boşver” derler, “dünyayı ben mi kurtaracağım? Dünyayı sen mi kurtaracaksın?”. Nazım Hikmet bir şiirinde


 


“Ben yanmazsam, sen yanmazsan, biz yanmazsak


Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”.


 


diyor. Günümüzde ne yazık ki dostluklar, arkadaşlıklar ana, baba, evlat ilişkileri hep nemelazım felsefesi üzerine kurulmuş. Ana baba kızının veya oğlunun yanlış bir davranışını , yanlış bir giyinişini görüyor, ve omuzlarını kaldırarak “Amaaaan boşver” diyor, “şimdi bir tatsızlık çıkmasın”. İşte bu nemelazımcılık yerine göre bir insanı, bir aileyi, bir toplumu uçuruma götürüyor. Herşeye yüzeyden bakanlar, başkalarının ıstırabını en az onlar kadar kendi yüreklerinde duymayanlar için bu durum çok doğal sayılıyor. Halbuki ne kadar aldanıyoruz. Kalbinde insan sevgisi olmayan kimseler için rahatça yaşayan ölü diyebiliriz. Gerçek sevgiler sorumluluğu da beraberinde getirir. Seven, gerektiği zaman sevdiğini uyarır, dikkatini çeker. Onu birtakım yanlış davranışlardan kurtarmak ister. Bu duyguyu içlerinde duymayanlar hiçbir zaman el ele, gönül gönüle beraberce yürümenin hazzını, heyecanını tadamayacaklardır. Ben, rahmetli eşim Rana Hanım’a ondan ayrı olarak gündüz ne yesem akşam onu götürürdüm. Bir simit yesem onun için de alırdım. Sevgi ve sorumluluk daima beraber gider.


Kıymetli yavrum, Allah evinize bolluk, huzur, bereket versin. Beraber olmanın güzelliğini bir ömür boyu yaşayın. Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Beraber olmanın güzelliği Yazan İlknur
Cvp: Beraber olmanın güzelliği Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Beraber olmanın güzelliği Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]