Sayın İlknur Hanım,
10.1.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, keşke bu maili göndermeseydin. Bu beni çok ama çok üzdü. Kendi hakkında nasıl böyle yargılara varabiliyorsun. Sen, bu yeryüzünün meleklerinden birisin. O kadar hassas, o kadar ince, o kadar temiz bir kimsesin ki senin bile İlknur Hanımı incitmesine tahammül edemem. Lütfen bu huyundan vazgeç yavrum. Hassasiyet çok güzel, ama onu vara yoğa kırılmaya, incinmeye dönüştürme sakın. Daima aklın ve duyguların paralel gitsin. Benim sana gönderdiğim cevabi maili defalarca okudum, çok güzel bir yazı. Aslında o bütün insanlar için yazılmış. Zaten benim cevaplarım çoğu zaman öyledir. Onlarda evrensel bir mesaj vardır. Nerden çıkarıyorsun bu “kötü insan” kavramını. Ben seni çok seviyorum, seninle iftihar ediyorum. Sen benim has evlatlarımdan biri oldun. Ona sen de olsan kimsenin dil uzatmasına dayanamam.
Lütfen yavrum, inceliğini, zarafetini, hassasiyetini kesinlikle alınganlığa dönüştürme. Bu sana hayatta pek çok şey kaybettirir. Söyleyeceklerim bu kadar. Dinleyeceğine inanıyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Duygu ve akıl beraber giderse bir anlamı oluyor Yazan İlknur
Cvp: Duygu ve akıl beraber giderse bir anlamı oluyor Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Cvp: Duygu ve akıl beraber giderse bir anlamı oluyor Yazan İlknur; 1/17/2008 5:29:09 AM