Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,

11.1.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bir gün bana hayatta en kıymetli olan nedir diye sorsalar onlara saygıdır diye cevap verirdim. Çünkü hayatın güneşi olan sevgi bile saygıyla devam edebiliyor. Saygının kalmadığı yerde herşey yok oluyor. Bu nedenlerle hayat ve insanlara karşı son derece saygılı olalım. Yunus Emre

“Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır”

diyerek saygısını bütün kainata teşmil eder. Saygı, ama bütün kainatı kaplayan bir muhteşem saygı. İşte hayatın özü buradadır. Tek istisna olmadan yeryüzünde ne kadar insan varsa hepsine saygılı olmak her işin başıdır. Diyeceksin ki bizi sevmeyen, beğenmeyen, bizimle ilgisini kesen insanlara karşıda mı saygılı olacağız? Diyorum ki evet, onlara karşı da saygılı olacağız. Bizi sevsinler, sevmesinle, beğensinler, beğenmesinler istedikleri kadar aleyhimizde konuşsunlar biz yine de onlara karşı saygılı olacağız. Çünkü bizim saygımızın kökeninde Allah’a olan sevgimiz ve bağlılığımız var. Yunus Emre

“Nazar eyle ileri, pazar eyle götürü

Yaradılanı hoşgör, Yaradandan ötürü”

diyor. Saygı, herşeye renk katan, güzellik katan varoluşun özünü ve sırrını içinde taşıyan harikulade bir olaydır.

Kıymetli yavrum, bir insan saygısı oranında değerlidir. İçinde saygı olmayan bir insan hayvan bile değildir. önemli olan insanda başlayan saygıyı hayvanlara da, eşyaya da ulaştırabilmektir. Rahmetli eşim Rana Hanım, kırk dört yıllık evliliğimizde ne bir tabak, ne bir fincan, ne bir bardak kırdı. Çünkü içindeki sonsuz saygı, yeryüzündeki bütün insanları, bütün bitkileri, bütün eşya ve cemadatı kapsıyordu. Allah son nefesimize kadar edeple, saygıyla yaşamayı cümlemize nasibetsin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :