Merhaba Sabri Bey, Saygıdeğer ve sevgili büyüğüm. Size yaşadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum ve bu konudaki değerli görüşlerinizi öğrenmek istiyorum. Ortaokula ve liseye gittiğim dönemlerde bizim apartmana senede bir veya iki kere biri gelirdi ziyarete. Bizim apartmanı yapan kişiye gelirlerdi. Daha sonra bu ziyaret kesildi sonradan öğrendiğime göre o gelen kişi çok kalabalık bir grupla geldiklerinden olacak ki Beykoza gitmeye başlamışlar orada bizim mütahitin büyük bir köskü varmış. Sabri Bey bunu neden anlatıyorum çünkü bu bizim apartmana gelen zat o zaman hatırladığım kadarıyla cüppeli ve sarıklı biriydi unutmadığım tek tarafı ise gözleriydi. Kendisiyle hiç konuşmadım ama bikere göz göze gelmiştik ve beni çok etkilemişti yemyeşil büyük gözleri vardı. Sonra öğrendim ki o kişi Şeyh Nazım Kıbrısi imiş. Bugüne kadar o ismi hiç araştırmadım. İki gün önce internete girdim ve 396.000 sonuç çıktı. bi kaç siteye girdim hayatını kısaca okudum. Kendisinin çocukluk döneminden tüm mertebelere nasıl ulaştığı ile ilgili yazılar vardı. İlk önce bunları sizinle ve dostlarımla paylaşmak istedim ama doğru birşey olup olmayacağından emin olamadım çünkü bu konuda malesef çok bilgisizim. Sadece beni çok etkiliyen gelmiş olduğu soyu hakkında bir yazıyı alıntı yaptım. Anne tarafından Mevlevi tarikatı kurucusu Mevlana Celaleddin Rumi'den, baba tarafıdan Kadiri tarikatı kurucusu Abdulkadir Geylani'den gelir. Hem Şerif yani Hasani, hem de Seyyid yani Hüsseyinidir. 1940`larda İstanbul'da Kimya Fakültesini okudu. Oradan Şam'a gidip orada Nakşibendi tarikatın şeyhi olan Abdullah Dağıstani ile tanıştı. 1941'de Hacı Emine Hanım ile evlendi ve 4 çoçuk sahibi oldular. Abdullah Dağıstani'nin manevi terbiyesine girdi. Onun emri ile tasavufu insanlara öğretmeye başladı. 1972'de Şeyh'inin ölümü ile onun yerine geçti. Bütün Dünya'da, özelikle Avrupa ve Amerika'da İslamiyet ve Nakşibendiliği yaymak ile uğraşmaktadır. Sabri bey bu konuda sizin değerli görüşlerinizi çok merak ediyorum beni aydınlatırsanız sevinirim. Miras bize bir hakdır onu dogru kullanmak ise bizim elimizde olan birşey, ama en önemlisi ise biz bu dünyada ne tür güzel işler başaracağız. Acaba arkamızdakilere ne kadar güzel bir miras bırakabileceğiz. Sabri Bey bilgisizliğimi maruz görün lütfen umarım yalnış şeyler söylememişimdir. Saygılarımla, Alper Kurdak

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :