Sayın Alper Kurdak
13.1.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, rahmetli hocam operatör doktıor Münir Derman’ın bir sözü vardı: “Bunlar lakırdı amma sonu ne” derdi. Şimdi aynı şeyi ben size söylüyorum. Bir zat hakkında bana birçok bilgiler vermişsiniz. Ama bunlar hep zahir bilgileri. Tıpkı lisede edebiyat dersinde okuduğumuz boş sözler gibi. Oturuduk, Ziya Paşa hangi memuriyetlerde bulunmuş, ne zaman terfi etmiş, hangi trahte hangi eseri yazmış, bize bunları ezberletirlerdi. Ama birisi çıkıp da Ziya Paşa’nın tarihe malolmuş güzel sözlerinden, güzel mısralarından birini bile söylemezdi. Kusura bakmayın, ben size bahsettiğiniz zat hakkında bir soru sormadım. Ama siz bana bir sürü ne dünyada, ne ahirette işime yaramayacak bilgi veriyorsunuz. Sevgili yavrum, bunlardan bana ne, bunlardan sana ne? Filan tarihte şu olmuş, filan tarihte bu olmuş, bana göre bunlar zaman kaybından başka birşey değil. Benim kıymetli yavrum, bizim Allah’ımız var, Kur’anımız var, bizim Peygamberimiz var. Yapacağımız nedir? Elimizden geldiği kadar,gücümüzün yettiği kadar birkaç ayeti, birkaç hadisi hayatımıza intilak ettirmek, yaşamay çalışmak, uygulamak. Gerisi hikaye. Şu şunu yapmış, bu bunu yapmış, filan uçmuş, filan kaçmış. İyi ama bunlardan bize ne? Bak yavrum, ben politikadan anlamam. İnandığım doğrular neyse ölüm bahasına da olsa onu söylerim. Belki bu söylediklerim seni tedirgin edecek, belki üzecek. Ama ben bunları söylemek mecburiyetindeyim. Mürşid aranmaz, hele hele sizin yaptığınız gibi, yolda gördüm, kapıda gördüm deyip hayran olmak hiç olmaz. Şems Şam’dan kalktı, Konya’ya Mevlana’yı irşada geldi. Olay bu. Mevlana Şems’i aramadı. Şems Mevlana’yı aradı. Bir büyük zat diyor ki “Kapı kapı dolaşma, muratlar sendedir”.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kapı kapı dolaşma, muratlar sendedir Yazan Alper Kurdak
Cvp: Kapı kapı dolaşma, muratlar sendedir Yazan Sabri Tandoğan