Sayın Ekrem Kaya,
12.1.2008 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, yazdığınız konuda yerden göğe kadar haklısınız. Ama bu durumu bir sosyolog olarak inceleyecek olursak farklı neticelere varırız. O insanlara iyi adına, güzel adına, estetik adına, asil, temiz, büyük ve yüce olan adına ne verdik ki ne istiyoruz? Ekilen zehirli tohumlar bugün de devam ediyor. Gazetelerde insanlardaki edep ve haya duygularını yok eden resimler, televizyonlarda insanı insanlıktan çıkaran evlilik kavramını lime lime eden, sinemalarda, tiyatrolarda insanı hayvandan daha aşağı (belhüm adal) hale getiren görüntüler, okullarda dedesi orangutan olan Darwin isimli bir yaratığın saçmalarını bilimsel gerçek gibi okutanlar oldukça daha nice her yaştan, her cinsten canavarlar yetiştireceğiz. Çevresini yakıp yıkan Neronlar, tek işi insanlara kötülük yapmak olan firavunlar da öyle yetişmişlerdi. Niye hayret ediyoruz. Biz de okullarımızla, medyamızla her gün yeni yeni firavunlar yetiştiriyoruz. Onların eserlerini görünce neden yadırgıyoruz? Zakkum eken gül biçer mi?
Sevgili dost, durum olaylara sosyoloji gözüyle bakarsak böyle. Ama duygusal açıdan bakarsak sabahlara kadar ağlasak yine az. Necip Fazıl bir şiirinde
“Heykel destek üstünde
Benim ruhum desteksiz”
diyordu. İnsanı insan eden, insanı yücelten, insanı meleklerden üstün kılan bütün güzellikleri onun elinden çekip aldık. Onu dinden, tasavvuftan, ilimden, müziğin hasından, resmin büyüleyici güzelliğinden, şiirin arıtan, temizleyen ihtişamından, doğanın harikulade güzelliklerinden, edebin, hayanın, zarafetin estetiğinden uzaklaştırırsak olacak budur. Neden hayret ediyoruz? Muhterem komşumuz Necla Hanımefendi bir ilkokulun önünden geçerken bahçedeki öğretmenin öğrencilerine koro halinde okuttuğu “Bas bas paraları Leylaya, bir daha mı geleceğiz dünyaya” iğrençliğini okul müdürüne bildirdiği zaman o eğitimci olduğunu sanan adam sayın komşumuzu “çağdışılıkla” itham etmişti. İşte böylesi eğitim çarkından geçen o masum çocuklar bir canavar, bir nemrut, bir firavun olarak karşımıza çıkınca neden hayret ediyoruz? Ektiğimiz zakkumlardan gül biteceğini mi sanıyoruz?
Sayın kardeşim, içim öyle acı, öyle ıstırap dolu ki kusura bakmayın daha fazla yazamayacağım. Hüngür hüngür ağlamak istiyorum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ne ekersen onu biçersin Yazan Ekrem Kaya
Cvp: Ne ekersen onu biçersin Yazan Sabri Tandoğan