Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Öğreneni yaşayabilmek
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 1/16/2008 9:18:52 AM


Sayın Alper Bey,


15.1.2008 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, gönderdiğin mail beni çok duygulandırdı. Bir süre ağlattı. Ne demek istediğimi, neyi kastettiğimi bu kadar kısa zamanda ancak sizin gibi tertemiz, pırıl pırıl, engin zekalı bir kimse anlayabilir. Allah razı olsun. Allah feyzinizi artırsın. Şems Hazretleri o kadar büyük bir insan ki bizler henüz onu layıkıyla anlamış değiliz. Şems olmasaydı Mevlana’da olmazdı. Şems gelmezden önce Mevlana hayatı evden medreseye, medreseden eve gidip gelmekten ibaret olan bir öğretim üyesiydi. Şems Şamdan kalktı, Konya’ya yürüyerek geldi. Yolda sordular, “Nereye gidiyorsun?” cevap verdi: “Konya’ya gidiyorum.” Konya’da ne yapacaksın?” “Başımı vermeye gidiyorum” dedi. Ve maalesef de öyle oldu. Şems Konya’da Mevlana ile tanıştı. Görüştüler, ona ilm-i ledünü anlattı. İlahi aşkı verdi. Mevlana bir çıra gibi tutuştu, yandı, alevleri bütün dünyayı aydınlatıyor. Geçen yıl Amerika’da en çok satılan kitap Mesnevi idi. Mesnevi, şu anda milyarlarca insana ışık tutan muhteşem bir eser. Bizim bir Azize Annemiz var. Ankara’nın manevi güneşlerinden. Doksan sekiz yaşında. Yalnız oturuyor. Konuşması bir genç kız gibi. Yemeğini kendi pişirir, bulaşığını kendisi yıkar. Onunla konuşup da ona hayran olmayan, birşeyler öğrenmeyen kimse görmedim. Her sohbeti ayrı bir dünya. Onun çok güzel sözlerinden biri de şudur: “Satırda kalmayın, sadıra geçin”. Bugün bir bilgi çağıdır tutturmuşuz. Bilgi, bilgi. Okuyoruz, internetin başından ayrılmıyoruz, ama yanlış, ama doğru birşeyler akıyor kafamıza. Mütemadiyen. Okuyoruz, yine okuyoruz. Peki sonra? Hiç. Kafamız karmakarışık. Sefirin karısından ne farkımız var. İkiyüz seksen altı çeşit yemek bildiğini söyleyen hanım televizyondaki spikerin makarna nasıl yapılır sorusuna cevap veremedi. Apıştı kaldı, yüzü kızardı. “Ben” dedi, “hiç mutfağa girmedim ki”. Soruyu soran genç kız cin gibi bakışlarıyla “Belli efendim” dedi. Önemli olan bir bilgiyi sağlam kimseden, sağlam kaynaklardan öğrenmek ve sonra günlük hayatımızda onu yaşamak. Uygulanmayan bilgi bir yükten başka nedir?


Bir gece Şems Hazretlerini bir eve davet ederler. “Efendim” derler, “buyurun, Hak sohbeti yapalım”. Şems “Peki” der, davete icabet eder. Otururlar, çok kitap okuyup çok laf dinleyip kendini birşey biliyor sananlar başlarlar konuşmaya. Falan veli şöyle uçmuş, şöyle kaçmış, malum hikayeler. Şems Hazretleri köşesinde sessiz, başı önünde dinler, dinler, dinler...  Vakit gece yarısına gelmiştir. Birden coşar, nurlarını saçmaya başlar. Daha ne vakte kadar der böyle konuşacaksınız? Herbiriniz filancanın nasıl kaçtığını, nasıl uçtuğunu anlatıyor. Biriniz çokıp da ban şu tecelli oldu, gönlüme şu düşünce geldi diye bir söz söylemediniz. Aklınız hep başkalarında. Hepiniz malumat furuşluk taslıyorsunuz. İyi bilin ki alınan bir gıda hazmedilip kana karışmadıkça o vücut için bir ezadır. Sadece sıkıntı verir...


Sevgili yavrum, sağlam bir kaynakdan bütün mesele az şey öğrenip onu günlük hayata sokabilmekte, uygulayabilmekte, onu yaşantı haline getirebilmekte. Başka türlü tekamül olmaz. Sadece kendimizi kandırırız. Laf alırız, laf satarız. Önemli olan şeksiz, şüphesiz sağlam bir bilgi alıp onu “hâl” haline getirebilmekte. Yoksa ömrümüze yazık olur. Zekeriya Beyaz gibi onun bunun maskarası oluruz. Yazık değil mi? Aize Anne’nin bir huyu vardır. Birşey öğrendiği zaman onu tatbik etmedikçe içi rahat etmez. Mesela siz Azize Anne’ye bir çorba tarifi yapın, onu muhakkak  ertesi günü pişirir, içer.


İşte böyle aziz dost. Ne demek istediğimi anlatabildim mi bilemiyorum. Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi  ve saygıların en içten geleneni sunuyorum. Allah’ın selameti üzerine olsun...


 


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Öğreneni yaşayabilmek Yazan Alper
Cvp: Öğreneni yaşayabilmek Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]