Sayın İlknur Hanım,
12.1.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bunu bütün nüanslarıyla hiçbir zaman kavrayamayacaksın. Bir kudsi Hadiste : “Ben insanın sırrıyım, insan benim sırrım” buyruluyor. İnsanoğlu hep bir sır olarak kalacak. Atila İlhan bir şiiirinde
“Anladım imkansız şey
Bir insanın bir başka insanı anlaması”
diyordu. Necip Fazıl daha da ileri gidiyor,
“Aynalar söyleyin bana, ben kimim”
diyordu. Alexi Carel
“İnsan bu meçhul”
der. İnsanoğlu hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecek. Kimbilir belki de hayatın güzelliği burdan doğuyor. Biz ömür boyu her gün daha da artan bir aşk ve heyecanla o sırrı çözmeye çalışacağız. Ve bu bizim hayatımıza güzellik katacak. Biraz olsun insanı anlayabilmek için çok büyük bir dikkat gerekir. Rahmetli annem ben daha üç yaşındayken elimden tutar beni misafirliğe götürürdü. Bir yer oturturdu. Ben orada mütemadiyen gelen teyzeleri inceler, tahliller yapar, onları anlamaya çalışırdım. Sonra bu yıl geçtikçe daha da ilerledi. Otobüste giderken, pazarda alış-veriş yaparken, çalıştığım iş yerinde, oturduğum apartmanda, seyrettiğim filmde sürekli olarak insanları inceledim. Bu konuda binlerce kitap okudum ve hala okuyorum. Diyeceksin ki insanları bütün nüanslarıyla öğrenebildin mi? Allah esirgesin, bu konuda iddialı olmaktan Rabbime sığınırım. Halide Edip Adıvar’ın kocası Dr. Adnan Adıvar, yazdığı bir eserine “Hakikat peşinde emeklemeler” ismini koymuştu. Bizim yaptığımız da aynı şey. Sadece insanları tanımaya çalışıyorum. O kadar.
İşte böyle yavrum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“İnsan bu meçhul” Yazan İlknur
Cvp: “İnsan bu meçhul” Yazan Sabri Tandoğan