Merhaba Sabri amca;
Bugün izinliyim, çamaşır yıkadım, pilav ve salata yaptım, şimdi oturdum sizin sitenizin başına tüm yazıları okudum, ağladım. Mukarreb isimli gönül dostunun oğlu için dua okudum, Allah kabul eder inşallah. Bizimle ilgili onun yazdıklarından ve sizin yazdıklarınızdan çok etkilendim. İnşallah bizimle ilgili söylediğiniz tüm güzel sözlere layık olabiliriz. Akşam babam ve kardeşim yemeğe gelecekler; pilavla salatayı ben yaptım; bir de çorba yapacağım; eşim de tavuklu bir yemek yapacak; illa kendisi yapmak istedi, ben de peki dedim, akşam işten gelince o da tavuğu yapacak. Annem anneannemde kaldığı için gelmeyecek akşama. En son bana yazdığınız cevabı okudum ama bugün kısmet oluyor yazabilmek; o günkü sohbetinizde, yani yıllar önce olan, sanki beni kendimle yüzleştirmiştiniz, tüm söylediklerinizi dinlerken kendimden geçmiştim. Pek çok şey söylediniz o sohbette ; bazıları söyle "İnsan nafile ibadetlerle Allah'a yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır...öyle bir an gelir ki O'nun konuşan dili, gören gözü, işiten kulağı olur" demiştiniz. "Önemli olan tüm hayatımızı daimi namaz haline getirebilmek, önemli olan kalbi kabe haline getirebilmek" demiştiniz. Sizi tanıdıktan sonra, ozamanlar üç cilt kitabınız vardı, birkaç kez okudum onları, sonra dört, beş ve 6.ciltleri gördüm burda, dördüncüye başladım; eşinizden bahsetmişsiniz; okadar güzel anlatmışsınız ki eşinizi, şuana kadar eşini bukadar güzel anlatan, eşinden bukadar güzel bahseden hiç kimseyi görmedim, tanımadım, duymadım.
Size birşey sormak istiyorum Sabri amca; bizim işyerinden birisi var, 20 küsür senelik evli bir bey kendisi. Çocukları var, iyibir insan, hep güleryüzlü ve pozitif. Geçen hafta işten arkadaşlar hafta sonu diye bir yere fasıla gideceklerdi, kız-erkek karışık bir grup; ama hepsi bizim işten değil, dışarıdan gelecek de şirketten bir arkadaşın arkadaşları olan hanımlar da vardı. Ben mutfaktayken, o beyle karşılaştım, bu konuyla ilgili konuşuyorduk, işteki arkadaşlar illa onun da gelmesini istiyorlardı, çok ısrar ettiler, o da tamam demiş. Sonra mutfakta bu konu açıldı; ben sordum kendisine eşine söyledi mi diye; o da erkek arkadaşlarla biryerde oturacağız diyeceğiniz söyledi. Ben de niye gerçeği söylemedğini, eğer söyleyemiyorsa gerçeği gitmemesi gerektiğini, bunun doğru olmadığını,eşine yalan söylemiş olacağını söyledim. O an pek bir şey söylemedi, biraz bozuldu sanki ama ertesi gün öğrendim ki fasıla gitmemiş. Dün konuşurken arkadaşlar ona takıldılar, dalga geçtiler, eşi izin vermedi de gelmedi diye, bu konuşmalar da tam bizim odada oldu; ben de dayanamadım, eğer bir insan eşine yalan söyleyecekse eğer o işi yapmaması gerektiğini söyledim; sonra o bey de benim haklı olduğumu söyledi. Odadaki arkadaşlardan bir tanesi "nekadar saçma, insan 24 saat eşiyle mi vakit geçirecek" yani dedi. Halbuki benim dediğim çok farklı birşeyde. Biraz rahatsız oldum bu laftan ama birşey demedim. Sonra düşündüm. Acaba dedim o beyi yanlış birşeye teşvik ederlerken ben mutfakta karşılaştığımda hiçbirşey söylememeli miydim ona dedim. Hiç karışmamalı mıydım acaba diye düşündüm.
Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum...
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” Yazan İlknur
Cvp: “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” Yazan Sabri Tandoğan