Sayın Özden Çiçek,
1 Mayıs 2006 tarihli mailinizi aldım. Umre notlarınızı okumak bizlere sonsuz bir sevinç ve heyecan veriyor. Size nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz. O kadar renkli, canlı, hayat dolu bir üslubunuz var ki. İnsan yüzlerce defa okusa doyamaz. Sanki gitmiş gibi oluyoruz. Yalnız Suudilerin Peygamberin evine karşı takındıkları kayıtsız tavır beni üzdü. Kainatın Efendisinin doğduğu, büyüdüğü, oturduğu evi görmek, o eve doya doya, aşkla, heyecanla bakmak ürpertici bir olay değil mi? Biz ortaokul birinci sınıftaydık. Türkçe kitabında bir yazıda büyük Alman edibi Goethe'nin evi, çalışma masası anlatılıyordu. O yazıyı yüzlerce defa okudum. Her birinden ayrı bir heyecan duydum. Suudilerin bu katı tavrı birçok konuda olduğu gibi bu konuda da beni rahatsız ediyor. Vehhabilik olaylara o kadar katı bir yaklaşım içinde ki, benim Goethe'nin evine ait okuduğum bir yazı altmış yıldır bana heyecan veriyor. Onlar kainatın en büyük, en güzel, en yüce insanının evine nasıl bu kadar bigane kalabiliyorlar, doğrusu havsalam almıyor. Katılığın, kabalığın hiçbir çeşidinden hoşlanmıyorum. İnsan demek edep, incelik, zarafet, kibarlık, asalet demek.
Efendim, umre izlenimlerinizi anlatmaya lütfen devam edin. Bütün sitemiz mensupları, onları merakla, heyecanla bekliyor. Hepimizden, hepinize selam, sevgi ve saygılar.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
MEKKE NOTLARI -1 Yazan Özden Çiçek
Cvp: MEKKE NOTLARI -1 Yazan Sabri Tandoğan