Sayın Arif Cihan,

20.1.2008 tarihli mailinizi aldım.

Yavrum, ben bu günün insanlarını anlayamıyorum. Hem çağdaşız, aydınız, ilericiyiz diyorlar hem de olayları fanatik bir şekilde büyüyle, üfürükle, medyumlarla halletmeye çalışıyorlar. Sizin durumunuz da farksız. Lütfen kendinizi objektif olarak görmeye çalışın. Neden bazı erkekler gittikleri her yerde, her zaman, her durumda hanımlar tarafından abluka altına alınıyorlar,  onların çeşitli yöntemleriyle elde edilmeye çalışılıyorlar. Neden bazı erkekler hanımlar tarafından hiç ama hiç ilgi görmüyorlar? Şimdi medyum Memişleri, Ketoları, falcıları, üfürükçüleri bir tarafa bırakalım. Bir kağıt kalem alalım, yazalım. Bir genç kız nasıl bir erkek ister? Kiminle arkadaş olur, kiminle bu arkadaşlığı hayat arkadaşlığına dönüştürmek ister? Önce tarafsız olarak, objektif bir şekilde bunu madde madde sıralayalım. Sonra kendimize dönelim. Acaba bu vasıfların kaç tanesi bizde var. Olay bu yavrum. Siz, kendi hükmünüzü kendiniz vereceksiniz. Tatlı dilli misiniz, güler yüzlü müsünüz, esprili misiniz, temiz giyiniyor musunuz, sosyal bir kimse misiniz, gönül almasını biliyor musunuz, karşınızdaki insanın morali bozukken onu hayata döndürmesini biliyor musunuz, dostluğunuza güvenilir mi, sır saklamasını bilir misiniz, daima kültürünüzü artırmak için hayatı ve insanları tanımak için olağanüstü bir çaba gösteriyor musunuz? Mesele burada yavrum. Ben size bir ayna tutuyorum. Artık karar sizin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :