Merhaba Sabri amca; Bugün üzücü bir haber aldım, moralim bozuldu, size yazayım dedim. Benim gittiğim bir dişçi vardı; ellibeş yaşlarında, çok hareketli, hoş sohbet bir beydi. Bu kişi aynı zamanda teyzemin arkadaşının ağabeyi. Annem aradı bir saat önce, cenazedelermiş. Dün o dişçi çok ağır bir kalp krizi geçirmiş ve vefat etmiş. Çok üzüldüm. Onu son gördüğüm zaman aklıma geldi. Yaklaşık herhalde 1,5-2 ay önce falandı, zor bir diş çekimim olacaktı, o çekmişti epey bir uğraşarak. İyi bir dişçiydi. Dişimde onun yaptığı birkaç dolgu, bir kanal tedavisi ve biri yirmi yaş dişi olmak üzere iki çekim var. Hep dişimde bir sorun oldu mu ona giderdim; 1,5 ay önceki çekim de ikinci çektiği dişimdi, cerrahi bir çekim olduğu için zor olmuştu ama o herzaman ki gibi dişçi koltuğunda beni konuşup rahatlatarak, yavaş yavaş, hiç bir acı duydurmadan çekmişti başarıyla. Allah razı olsun. İyi bir dişçiydi, eli de çok hafifti. Sonra giderken borcumu sordum, cerrahi çekim olduğu için sana 75 dedi. Normalde 85 civarı sanırım cerrahi çekimler. Herzaman indirim yapardı hem tanıdık olduğumuz için hem de öyle paraya çok değer veren biri olmadığı için tanıdığım kadarıyla. Cüzdanımı açıp baktım, YTL.olarak 70 ytl. vardı cüzdanımda, bir de dolar vardı, 70 ytl olduğunu ama hemen doları bozup geleceğimi söyledim. Hiç önemli değil, 70’i ver, n’olacak 5 ytl.’den dedi. Olur mu falan dedim, size borçlu kalacağım dedim. Hiç sorun değil, dedi. 70 yeter, ver sen onu dedi. Hakkınızı helal edin ozaman dedim, olur mu öyle şey, helal olsun dedi gülümseyerek. Sonra ayrıldım oradan görüşmek üzere diyerek. O son görüşümmüş kendisini. Bana hep keşke her hasta senin gibi olsa derdi dişçi koltuğunda otururken; “sessiz, güzleryüzlü, sabırlı biri” derdi bana; oysa gerçekten hiç acıtmazdı, kendisi iyi bir dişçiydi çünkü, eli o kadar hafifti ki hiç hissettirmezdi size. Allah razı olsun, Allah rahmet eylesin. Bugün üzüldüm bu haberi aldıktan sonra; ondan evvel de öğlen gibi eşim aramıştı; kaldırımda yürürken ayağı takılmış, düşmüş, yere kapaklanmış, çok üzüldüm, duyunca telefonda gözlerim doluverdi. Allah’a çok şükür birşey olmamış, elleriyle yere tutunduğu için bir yerini vurmamış Allah’a çok şükür. Elleri acımış biraz, biraz da pantolonu, üstü kirlenmiş, olsun; Allah korusun. Şimdi onu görmek istiyorum bir an önce eve gidip hayırlısıyla. Biraz üzücü bir gündü bugün benim için. Allah beterinden saklasın. Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum...

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :