Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Güzelliklerin Yaşanması...
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 5/6/2006 9:34:25 PM


Gönülden selam ve en derin saygılarla bugün yeniden merhaba demek
istiyorum Efendim size ve ayrıca bütün gönül dostlarınıza,

Efendim, geçenlerde bir yazıda Hz. Ömer RA zamanında yaşanmış bir
olaydan bahsediliyordu. Bu olayda bir genç, pek de önemli olmayan bir
nedenle bir bahçe sahibiyle münakaşası sonucu istemeyerek ölümüne neden
oluyor. Bahçe sahibinin çocukları ise adamdan davacı olarak Hz. Ömer'e
RA geliyorlar ve kısas hükmünce cezalandırılmasını talep ediyorlar. Hz.
Ömer RA ise yanında bazı kimseler de olduğu halde anlatılanları dinliyor
ve adamın cezalandırılmasına karar veriyor. Bunun üzerine adam, üzerinde
kendi köyündeki birkaç yetim çocuğun hakkı bulunduğunu, ancak bu hakkı
ödedikten sonra cezanın uygulanmasını talep ediyor ve izin istiyor bu
amaçla köyüne gidebilmek için...En kısa zaman içinde dönmek kaydıyla...

Böyle bir durum karşısında Hz. Ömer RA durumun hassasiyetinden dolayı
ona eğer bu sözünde durmazsa infazın kendine uygulanmasına razı bir
kefil bulmasını istiyor ve bu şartla izin verebileceğini belirtiyor.
Bunun üzerine adam orada hazır bulunan sahabelerden birini işaret ederek
bu kişi diyor bana kefil olur. Onun bu kanaati üzerine o sahabe de hiç
tereddüt göstermeksizin bu kefilliği ve dolayısıyla gereğinde cezayı
çekmeyi kabulleniyor.

Birkaç gün sonra adama verilen süre doluyor, cezanın infaz günü ve saati
geliyor... Herkesin gözü yolda ancak ortalarda kimseler gözükmüyor. Bu
arada kefil olan sahabede hiçbir telaş alameti yok, hatta hep adamın
geri döneceğine olan inancını belirtiyor ordaki diğer kişilere...Artık
infaz için son dakikalar, hala ortalarda olmayan adam nihayet uzaklarda
beliriyor kan ter içinde, topluluğa ulaşıyor ve rahatlamış bir şekilde,
yetişmekten ve mahçup olmamış olmktan dolayı memnuniyetini ifade ediyor.

Gerek adamın bu hali ve gerekse sahabenin rahat davranıp telaşa
kapılmaması orada bulunan herkesi çok şaşırtıyor. Ve Hz. Ömer RA adama
soruyor böyle bir durumda hissettiklerini, adam da -Bu dünyada artık
güvenilecek kimse kalmadı dedirtmekten çok korktum, hep bu korkuyla
koşturdum gidip dönerken diye cevap veriyor. Daha sonra Hz. Ömer
sahabeye dönüyor, -Peki diyor sen böyle bir kefaleti neden kabul ettin?
Bunun üzerine sahabe de -Bu dünyada artık insanlara güvenecek, itimad
edecek kimse kalmadı derler diye korktum ve kabul ettim diye cevap
veriyor...
Ard arda gelen bu güzel cevaplar üzerine davacı konumunda bulunan ve
bahçe sahibinin çocukları olan gençler de adamı affederek -Öyleyse
diyorlar biz de artık dünyada kimseyi affeden kalmadı dedirtmekten
korkarız...

Efendim bilmiyorum, bu yaşanmış olay beni çok etkiledi günümüz
dünyasının şartları içinden bakınca. Ve dedim bugün de yaşayışlarıyla en
güzel şekilde örnek olup, artık şu güzellik yaşanmıyor dedirtmekten
korkan kimseler olabilsek ve bütün güzellikler elden ele yayılsa günden
güne çoğalarak...En güzel selamı vermek istesek mesela, otobüste en
önce yer veren olmaya çalışsak, o gün en lezzetli ekmeği yapan fırıncı
olmak için heyecan duysak...Veya ne bileyim çevresine en faydalı
olabilmeye çalışsak en nezih duygularla...Böylece dünya daha güzel
olabilse...Sizin de -Bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır sözünüze binaen,
Güzellik ve doğru gelince yanlışlara yer kalmayacağı gerçeği ile
birlikte...

Tabi bunları söylemek çok kolay ama inşaallah bu ve daha birçok
güzellikler bizler için de gerçekleşir diye en azindan dileyelim ve
hayata geçirebilmek için heyecan duyalim bir ilk adımı atmış olabilmek
adına...

Efendim, sizlere bütün zorlukların kolaylıklara, karanlıkların
aydınlıklara dönüştüğü hayırlarla dolu güzel günler, zamanlar dileyerek
burada satırlarımı tamamlıyor, sonsuz saygılar, sevgiler ve dualarımı
sunuyorum....

Müsaadenizle...




Çiğdem Seçkin Gürel


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Güzelliklerin Yaşanması... Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Güzelliklerin Yaşanması... Yazan Sabri Tandoğan
     Cvp: Cvp: Güzelliklerin Yaşanması... Yazan Çiğdem Seçkin Gürel; 5/10/2006 9:38:22 PM

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]