Degerli büyügüm, bugünkü yazımın baslıgı "Yalnızlık nerede baslar,nerede biter?" diye, dökülüverdi satırlara. Bu konu, uzun zamandır icimde. Son zamanlarda gittigim kafelerde, restoranlarda dikkatimi ceken, üzen bir gözlemim aslında. Genc, ya da yıllarını paylasmıs ciftler görsem birlikte, yanyana- karsı karsıya, beraberken yalnızlar. Bos bakıslar, iliskilerdeki hüzünlü kayıtsızlıgı yansıtıyor. Ciftler, sanki aralarında her türlü iletisimin kesik oldugu iki ayrı dünyada yasıyorlar. Beyefendi yemegini yerken, hanımefendi baska hanımların kıyafetleriyle ilgilenmekte, hanımefendi kahvesini icerken beyefendi uzaklara dalmıs ne düsünmekte? O gözler, hic karsılasmamakta, güzel sohbetler yapılmamakta. O zaman, neden beraberler diye düsünmeden alamıyorum kendimi."Birlikte yasanılan yıllar mı, alıskanlık mı, ekonomik kosullar mı , cevre , ana- baba- cocuk baskısı mı ?" diye, düsünüyorum.Ve, dısarıda gözlemledigimiz bu iki kisilik yalnızlıgın mutlaka birlikte paylasılan evlerde de devam ettigini düsünerek aklıma, sair Can Yücel'in dizeleri geliyor.
En uzak mesafe ne Afrika'dır , ne Cin, ne Hindistan, ne seyyareler, ne de yıldızlar geceleri ısıldayan,
En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir, birbirini anlamayan...
Peki, o gördügüm gencler neden öyle? Cıvıl cıvıl genc kızlar, dinamik görünümlü delikanlılar. Aynı masalarda, ama ayrı dünyalarda. Biraz sonra, masalardan aglayarak ayrılan kızlar, ya da kafası dırdırdan sismis delikanlılar. Birbirlerine , en hasret zamanlarında. Bu devirde, hasret cekmedikleri icin mi, birliktelikler cok kolay yasanıp tüketildigi icin mi? Yozlasan, maddeye önem veren ailelerin, toplumun gencligi oldugu icin mi, birbirini sevmenin, saymanın güzelligini anlayamayıp, cok cabuk harcayabiliyorlar birbirlerini.
Halbuki, bir bütün olabilseler, elleri tamamlasa ellerinin eksikligini, bir ısık düsse yalnızlıklara gözlerden, gökyüzü yıldız yıldız anlatır insanın sevdiginin geldigini....
Bu güzel, ısıklı pazar gününü ,insanlar ister sevgili, ister karı-koca, ister ana- baba-cocuk, ister dost, arkadas, akraba, icindeki yalnızlıklarını birbiriyle eksiltsinler, birbirleriyle, siz degerli hocamın tabiriyle "Renk dolu,ısık dolu." zamanlar gecirsinler dilegiyle, sonsuz saygılarımla ellerinizden öpüyorum efendim. Ayla Belen.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bir kişiyi kurtaran, bütün insanlığı kurtarmış gibidir Yazan Ayla Belen
Cvp: Bir kişiyi kurtaran, bütün insanlığı kurtarmış gibidir Yazan Sabri Tandoğan