Sayın “Gönül dostu”,
28.1.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, görüyorum ki en ince nüanslarına inerek verdiğim cevabı yanlız kendi egonun açısından görerek değerlendirmişsin. Ve herzaman olduğu gibi kusursuz olduğuna kanaat getirmişsin. Şunu iyi bil ki akıllı kızlar için yakışıklılıktan önce gelen pek çok manevi vasıflar vardır. Sen olaya yalnız maddi açıdan bakıyorsun. Ne demek istediğimi bir türlü anlamak istemiyorsun. Bu kendini beğenmişlik değil de nedir? Birinci cevabımdaki düşüncelerime ilave edecek birşey yok. Sen de onları anlamak istemiyorsun. Çevreme danıştım diyorsun. Bir kere çevrendeki insanların objektif olarak sana baktıkları ne malum? İkincisi neden çevrenin ağzına bakıyorsun. Bir kadın aynaya bakarak makyajını yapar. Ayşe hanıma, Fatma hanıma sorarak değil. Sen bunu yapmıyorsun. Ben yazdıklarımı Allah’ın huzurunda, Allah rızası için yazdım. Onları tekrar tekrar, ince ince okuyup yepyeni bir yola girmen gerekirken sen hemen ama diye parantez açıyor ve yine nefsinin yolunda gidyorsun. Bu durumda sana faydalı olmam imkansızlaşıyor.
Kıymetli yavrum, kusura bakma benim söyleyeceklerim bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir” Yazan "Gönül dostu"
Cvp: “Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir” Yazan Sabri Tandoğan