Çok Sevgili, Nur Dolu Güzel Babacığım,

Size ve bütün dostlara hayır dolu, renk dolu, ışık dolu, esenlik dolu günler dilekleriyle yeniden merhaba...

Değerli büyüğüm birçok maile verdiğiniz cevaplarınızda
karşımıza zamanın iyi değerlendirilmesi ile ilgili önerileriniz çıkıyor.
Siz sadece saatlerin değil, dakikaların, hatta anların bile çok iyi
değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyorsunuz.

Bundan bir süre önce bir kitapçıda bir kitap ilgimi çekmişti: “On
Dakikada Neler Yapabilirsin” başlıklı. Bu kitapta bir insanın aslında iş aralarındaki zamanlarını değerlendirerek fazladan pek çok yararlı çalışmaları bu ara zamanlara sığdırabileceğinden bahsediliyordu. Bütün bunlar bir süre önce okuduğum bir anektodu yeniden hatırlattı:

Bir üniversitede zaman yönetimi profesörü yanında bazı eşyalarla derse geliyor ve öğrencilere bir kavanoz çıkararak gösteriyor. Profesör bu boş kavanoza önce iri iri taşlar yerleştiriyor ve ğrencilere soruyor, kavanoz sizce doldu mu diye. Çocuklar da evet hocam doldu diye cevap veriyorlar. Profesör bu defa torbasından daha küçük taşlar çıkarıp diğerlerinin arasına yerleştiriyor ve tekrar sorduğunda çocuklar kavanozon artık dolduğuna iyice kanaat getiriyorlar. Profesör bu defa daha da ince taşlarla aynı işlemleri sürdüyor ve nihayet sıra kumlara geliyor ve çocuklara kavanoza hala bu küçücük tanelerin de pekala sığabileceğini anlatıyordu.

Değerli büyüğüm, sizin de bizlere vurgulayageldiğiniz saatleri,
dakikaları hatta anları değerlendirme konusunu bu örnekle de
birleştirebiliriz sanırım.

Değerli büyüğüm, satırlarıma sizden duyduğum bir güzel sözü de eklemek istiyorum

“Zamana hakim olan, bütün dünyaya hakim olur”.

Sonsuz selam, hürmet, sevgi ile bütün hayır ve güzelliklerin en değerli olanlarının size ve bütün dostlara olması ve bütün zamanlarınızın her anıyla hayırlarla, mutluluklarla, esenliklerle dolması niyazıyla Allah’a emanet olunuz.

 

 
Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :