Sayın Zeynep Aktaş,

12 Mayıs 2006 tarihli mailinizi aldım. Fransız Meclisine sunulan yasa tasarısı hakkında ne düşündüğümü soruyorsunuz. Efendim bu konu beni çok, ama pek çok üzdü. Gazetede okuduğum zaman inanamadım. Olamaz dedim. Bu kadar saçma, bu kadar manyakça, bu kadar insanlık dışı bir yasa tasarısı yüce Fransız Milletinin yüce Meclisine sunulmuş olamaz dedim. İlk gençlik yıllarımdan beri, Fransız kültürüne, Fransız düşüncesine ve Fransız sanatına hep saygı duydum. Fransa’yı gezerken hiçbir Avrupa ülkesinde duymadığım mutlulukları duydum, güzellikleri yaşadım. Ben bu iğrenç tasarının kesinlikle Fransız Meclisinden geçmeyeceğine inanıyorum. Hayat boyu saygı duyduğum, hayranlık duyduğum o bilim adamlarını, o filozofları, o müzik, resim ve edebiyattaki erişilmez doruklara çıkan büyük insanları yetiştiren bir milletin meclisinden bu kadar insanlığa aykırı, bu kadar adice, bu kadar yobazca, bu kadar manyakça bir tasarı kesinlikle çıkamaz. Fransız Meclisinin sayın üyelerinin şunu bilmesini istiyorum. Üç buçuk oy uğruna eğer, bu şerefsiz, bu alçak yasa tasarısını kabul edecek olurlarsa biz de 72 Milyon vatandaş olarak Fransız mallarına ebedi boykot ilan edeceğiz. Herhangi bir şekilde bu kanun çıkarsa bir Fransız malı alan olursa onların yüzlerine tükürecek. Bugüne kadar insanlık kültür tarihinde böyle bir tasarı çıkmadı Çünkü bu aklın, mantığın, kültürün kabul edeceği bir husus değil.

Çocukluğumdan beri aynı mahallede büyüyüp yetiştiğim ve hala en güzel şekilde dostluğumuzun devam ettiği Ermeni kardeşlerimle bu hususu görüştüm. Yemin ederek katiyen kabul etmiyoruz dediler. Bu sadece aramızı bozmak isteyen alçak ruhlu, şerefsiz insanların adice bir oyunu dediler. Eğer bu tasarı yasalaşırsa, eğer bu insanlık tarihinin, kültür tarihinin en yobazca, en akla sığmayan tasarısı yasalaşırsa o zaman değil bir Fransız malı almak evimdeki Fransa’ya ait her şeyi kapının önünde ateşte yakacağım. Lütfen sayın yüce Fransız Meclisinin üyelerinden rica ediyorum, bu çirkin bu rezil oyuna gelmeyin. Dostluğumuz, kardeşliğimiz ebediyete kadar devam etsin.

Selam, sevgi ve saygı ile…

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :