Sayın Bahadır Özler,
5.2.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Rahmetli doktor Münir Bey, abdestli gezmeyi çok severdi. Yolda giderken, abdesti bozulsa eve veya işyerine gitmeyi beklemez teyemmümle abdest alırdı. Ömür boyu ne zengin, ne fakir kimseden muayen ücreti almadı. “Ben devlet memuruyum, maaşım ne kadarsa onunla idare etmeliyim.” derdi. Münir Bey daima sofrada bir çeşit yer ve hemen doyardı. Yaz kış pantolon ve tişört giyer, onların temiz, ve ütülü olmasına çok dikkat ederdi. Çok az uyurdu. Çok güzel konuşurdu. Ömür boyunca Münir Bey kadar Türkçeyi güzel konuşan bir insan görmedim. Çok mütevazı idi. İnanılmayacak kadar temiz bir insandı. Bazan kendisinden o kadar güzel bir koku gelirdi ki hepimiz o kokuya hasrettik. Mümkün olduğu kadar yanında olmya çalışır, o ilahi kokuyu içimize çekerdik. Münir Bey’le beraber olup da yeni birşeyler öğrenmemek imkansızdı. Espriyi çok severdi. Ama onlarda bile nice hikmetler gizli olurdu. Duası birçok hastalıkları iyi etmeye yetiyordu. Hayatının hiçbir döneminde parayla ilgili bir problemi olmadı. Bir gün rahmetli eşim Rana Hanımla beraber Eskişehirdeydik. Yanımızda Münir Bey vardı. Merdivenleri çıkıyorduk. Daha önce bir çocuk çukulata yemiş, kağıtlarını merdivene atmıştı. Çıkarken eğildi, birer birer o çocuğun attığı çukulata kağıtlarını topladı. Ankara’da olduğu zamanlar yemeğe davet ederdik. Çorbadan biraz içer sofradan kalkardı. Balla tahanı birbirine karıştırıp, yemekten sonra bir kaşık almayı severdi. Suyu yaz kış, buz gibi içerdi. Eğer içinde buz parçaları varsa daha memnun olurdu. Münir Beyle geçen zamanlar tadına doyum olmayan en güzel anlardı. Çevredeki herkes bu birliktelikten sonsuz bir haz ve mutluluk duyardı. Onunla beraber olunca herşey şiirleşiyordu. Sanki bir cennette yaşıyorduk...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Münir Bey’li zamanlar Yazan Bahadır Özler
Cvp: Münir Bey’li zamanlar Yazan Sabri Tandoğan