Değerli Hocam, Sevgili Babacığım,
Selam eder ellerinizden öperim. Bütün gönül dostlarını da saygıyla selamlarım. Efendim, kendimden yola çıkarak etrafınızdaki dostlarımın da büyük çoğunluğuna baktığımda hemen hemen hepimiz hayat karşısında; incinmiş, kırılmış, üzülmüş, yaşama sevincini kaybetmiş her şeye ve herkese küsmüş olduğumuz vaziyette iken bizleri bulup, sahip çıkarıyorsunuz. Derin bilginiz, engin tecrübeniz ve açık kalp gözünüzün oluşturduğu Rahmet denizinde bizleri yıkayıp, arındırıp, yüreğimizdeki kin, nefret, intikam, haset, kibir vb. olumsuz duyguları gideriyorsunuz. Bunların yerine tarif edilmez sevgi yoğunluğunuzla bizleri sevip, bizlere de yaratılmış tüm varlıkları sizin tabirinizle ‘’kum tanesinden samanyoluna kadar’’ her şeyi sorgulamadan, yargılamadan, ayırmadan sevmenin yollarını öğretiyorsunuz. Eşya ile barışmayı dost olmayı, onlarla saygılı bir paylaşım içerisinde yaşamayı, bize verdikleri hizmetlerden dolayı onlara teşekkür etmeyi onlardan özür dilemeyi, onların hayatımızdaki yerini gösteriyorsunuz. Üzerinizdeki 35-40 senelik ama hala yeni alınmış gibi görünen elbiselerle, bize böyle duyarlı bir davranış karşısında elbisenin huzurlu duruşunu hayretle izletiyorsunuz. Bizlere, ailenin, okulun çevrenin vermediği; olayları muhakeme ve mukayese içerisinde düşünmeyi, yaratılmış olan her varlığa hayret ve hayranlık duymayı, Allah’ ın her an yeni bir şe’nde olduğunu hatırlayarak, sıkıntıdan huzura hicret etmeyi, heyecanlı ve umut dolu mutlu bir yaşantıyı hayata geçirmeyi öğrenmemize çalışıyorsunuz. İbadetin yanında güzel sanatlara da ilgi duyarak objelere duygularla da bakmayı, bunun beraberinde getirdiği dikkati, dolayısıyla Yaratan karşında her an teyakkuzda olmanın önemini öğretiyorsunuz. Şimdiye kadar hiç fark etmediğimiz ve son derece hoyratça harcadığımız zamanın önemini ve yerini her anının ama her anın ın ne kadar önemli olduğunu ve her an yeni bir imtihanda olduğumuzu yaşamanın aslında bir problem çözme sanatı olduğunu, aklın ve duygunun alanlarının farklı farklı olduğunu, bunları birbirine karıştırmamamız gerektiğini, kısaca yaşama sanatını ve inceliklerini büyük bir sabırla nakşediyorsunuz. Her türlü edepsizliğimize rağmen bizlere tahmin edilmez bir sabırla katlanıp, hasta akıllarımıza doktor, dertlerimize derman oluyorsunuz. Bugüne kadar hiç kimsede duymadığımız şefkat dolu sözleriniz, tarif edilmez sevgi hazinesinden gelen benzersiz sesiniz ile ruhlarımızı huzura erdiriyorsunuz. Bizleri Allah’a Peygambere yaklaştırıyorsunuz. Peygamber ve Allah aşkınızla, günümüzde Kuran ahlakını ve Peygamber öğretisini hepimizin anlayacağı ve hayatına kolaylıkla geçirebileceği bir biçimde yaşıyarak bizleri de gerçek anlamıyla tanımadığımız, tanıtılmayan İslam’la barıştırıyorsunuz. Hayatta basit önemsiz hiçbir şey olmadığını ve yaşadığımız her olayın ve karşılaştığımız her kişinin mutlaka ama mutlaka imtihanımızda bir rolü olduğunu, her an çok ama çok dikkatli olmamız gerektiğini, dikkatin Allah’ın istediği yolda yürümemizdeki önemini vurguluyorsunuz. İnsanın yaptığı işin değil o işi yapma biçiminin önemli olduğunu ne iş yaparsak yapalım o işi dünyanın en önemli işi olarak yapmamız gerektiği öğreterek, yaptığımız işin de bizim kendimize duyacağımız saygıda ve dünyaya gelişteki rolümüzdeki önemini hatırlatıyorsunuz. Kendimize bile mesafeli olarak, kendi kendimize saygı duymayı ve kendimizi sevmeyi Kısaca Allah’ın “Yap” dediğini yapmanın, “Yapma” dediğini yapmamanın ulaşacağımız huzurun tek koşulu olduğunu yaşamınızla öğretiyorsunuz. Allah sizden sonsuz razı olsun.
Efendim, sizin bilgi deryanızdan bir damlayı, bir solukta yazmaya çalıştım. Beni Bağışlayın. Allah hepimize sizi idrak etmeyi nasip etsin. Sonsuz saygılarımı sunar ellerinizden öperim.
Vahap
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Her an yenilenen bir sınav içindeyiz Yazan Vahap
Cvp: Her an yenilenen bir sınav içindeyiz Yazan Sabri Tandoğan