Evet , Mekke de Cuma… Iste anlatilmasi imkansiz gibi gorunen duygular ve ruya gibi gelen bir gun. …
Persembe yi cumaya baglayan gece, gece yarisindandan sonra otele ulasinca biraz dinleniyoruz. Ama gozumuzde bir damla uyku yok. Demistim ya onceden, burada cok ilginc bir sey oluyor size … Havasini solumaya basladiginiz an ne aclik ne yorgunluk ne de uyku hissetmiyorsunuz artik. Yine kendimizi Mescid-ul Haram da buluyoruz birden. Sanki bedenimizden siyrilmis kus gibi hafiflemisiz. Sabah namazina kadar o gittikce artan kalabalikla beraber tavaf yapiyor , namaz kiliyoruz. Orada oylece oturup saatlerce Kabe ye baksa insan yine doyamiyor. Sabah namazi yaklastikca kapilardan oluk oluk insan akiyor iceriye. Sefa Merve arasindaki yol bile nerdeyse doluyor sabah namazina gelenlerle… Sonra Kabe de bir Cuma sabahi….. Allahim sen ne buyuksun , bize, benim gibi aciz bir kuluna nasib ettin boyle buyuk bir mucizeyi. Bana bu duygulari yasamam icin izin verdin kismet ettin ya , sana ne kadar sukretsem , gozyasi doksem bunun sukrunu eda etmem mumkun olamaz omur boyu….
Sonra oglen yaklastikca artik Mescid-ul Haram da adim atacak yer kalmiyor. Ortada sadece tavaf yapan bir gurup yuruyor. Herkes hem asagida hem ust katta saflari olusturuyor ha bire… Aritik Cuma saati.. Dis avludaki beyaz taslar dahil her yer doluyor. Onbinlerce insane tek bir yurek olup Rabbinin huzurunda duruyorlar…..
Burada bana iki farkli sey daha nasib oluyor. Bu gune kadar hic cenaze namazi kilmamistim. Burda her vakitte cenaze getiriliyor Mescid-ul Haram a . Bazen birden fazla . Biz de hemen vakit namazinin arkasindan tekbir getiren hocayla birlikte cenaze namazini kiliyoruz. Allah Kabul etsin . Amin! Birde Cuma namazi . Daha once tatmadigim , hissetmedigim bir cosku…… Rabbime sukurler olsun … Herkese nasib etsin….Amin!
Bu seyahatimiz bize cok seyler ogrettti. Pek cok guzelliklere sahit olduk, bazen huzunlendik, uzulduk.. Ama cogu zaman gonlumuz kuslar gibi kanat cirpiyordu. Nefsimizin, hayatimizin buyuk bolumunde bizi nasil oyaladigini farkettik.Ondan siyrilmanin ne demek oldugunu yasadik. Bedenimizin istekleriyle basacikmanin nasilda kolay oldugunu anladik. Maddi ihtiyaclarin aslinda nasil kolaylikla bertaraf edilebilecegini hissettik. Insanlarin istediklerinde nasilda sakin ve birlik icinde davranabileceklerini gorduk.
Bizi bekleyen gunluk hayatimiza donme zamani geldiginde buradan hic ayrilmak istemiyordu canimiz. Sanki o zaman bu guzellikleri bu muhtesem ic huzurunu, teslimiyeti, heyecani, mutlulugu yitirecekmisiz gibi geliyordu…
Bu karisik duygular icinde Cidde hava alanina geldigimizde bizi kapilara sigmayan uzun bir kuyruk karsiladi. Hava alani cok kalabalikti ve sadece bir guvenlik kontrol kapisi acikti. Kuyrukta yarim saate yakin bir sure bekledik ama cok yavas ilerleyen bu kuyrukta iki saat bile harcasak iceriye giremiyecegimizi anlamamiz zor olmadi. Ondan sonraki onbes dakikayi gorevlilere ucagimizin kalmasina bir saat kaldigini ve iceriye giremezsek ucagi kaciracagimiz anlatmaya calsarak harcadik. Neyseki sonunda bir ust duzey gorevliyi ikna edebildik ve baska bir kapidan zar zor iceri girdik. Ancak asil surpriz bizi burada bekliyordu. Ucagn hareketine 45 dakika vardi ve bizim biletimiz bir saat once bavullari teslim etmedigimiz icin baskasina satilmisti. Gorevli bunun normal oldugunu ve bu sekilde uygulandigini, en az uc saat once havaalanina gelip en az birbucuk saat oncede bavullarimizi teslim etmemiz gerektigini soyluyordu. Ucak doluydu vede baska yer yoktu…….. Iste hayata , zorluklara, olumsuzluklara, imtahana hosgelmistik…. Ben aglamak uzere olan kizlarima kaderi aciklayan menkibeler anlatiyor, onlarin gonullerini ferahlatmaya calisiyordum, esim ise bir umut yetkililerin pesinde kosturuyordu. Ucak gozumuzun onunde havalanip gidince gerceklerle yuzyuze geldik. Sirayla esimin ve benim isyerini sonrada kizlarin okulundan bir yetkiliyi ariyarak yarin gelemiyecegimizi soyledik. Cidde de gecelemek uzere bir otele dogru yola ciktik…..
Ertesi sabah gozlerimizi actigimizda bu fazladan bir gun tatilin aslinda Rabbimizin bize bir armagani oldugunu anlayacaktik. Biz nefes almadan , cok yogun bir tempo ile yasadigimiz son bir haftada , yorgunluk, uykusuzluk gibi butun hislerden siyrilmistik. Ama cekim alanindan uzaklastigimizdan iste butun bir haftanin agirligi uzerimize cokuvermisti. Parmagamizi zor kipirdatiyorduk. Eger gece ucmus olsaydik bugun sabahin cok erken saatlerinde herkes isine , okuluna nasil gidecekti?... Iste ‘Her seyde bir hayir vardir. Size olumsuz gibi gorunen olaylarda bile.. ‘ sozu burada kendini dogruluyordu. Rabbim bazen bize olumsuz gibi gorunse de faydamiza olacak seyleri boyle baska insanlarin eliyle nasip ediyor.
Cidde de dinlenerek, gezerek ve Kizildenizi seyrederek gecirdigimiz son gun butun yorgunluk hislerimizi de aldi goturdu…..
O gece ucakta evimize dogru yol alirken huzurlu, mutlu , dinlenmis, ruhen hafiflemis, icimiz butun guzelliklerle dolu, gozlerimide birer damla yas, Rabbimize yonelmis; bize buralara birdaha gelmeyi, bu mutlulugu birdaha yasamayi, hac yolculgu yapmayi nasip etmesi icin dualar ediyorduk….
Efendim bizim umre seyahati notlarim burda sona eriyor. Insallah Allah CC butun inanlara oralarda bulunmayi o duygulari yasmayi nasip eder. Bizler simdiden cok ozledik inanin.
Bu arada gecen hafta sizden birkac gun haber alamadik, cok yogun oldugunuzu dusunmek istiyorum. Insaallah sagliginiz yerindedir. Sizi ve butun gonul dostlarini Rabbime emanet ediyorum. Siteye yeni eklenen sohbetlerinizi ve siir antolonizji cok buyuk bir mutlulukla dinledim. Yenilerinin eklenmesini de sabirsizlikla bekliyorum. Bu arada sizden gelenler bolumundeki butun yazilari da heyecanla takip ediyorum. Hele Ugur Altuntas beyin yazdigi konu ve tesbitleri... gercekten de ne kadar isabetli ve onemli..... Kendisi eger bir de buralari bizim yasadigimiz yerdeki tuketim cilginligini gorse acaba ne dusunurdu diye dusunuyorum. Allah hepimizin yardimcisi olsun. amin!
Saygi ve hurmetle....
Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Mekke'de Cuma Yazan Özden Çiçek
Cvp: Mekke'de Cuma Yazan Sabri Tandoğan