Değerli büyüğümüz,

Mutlu olmanın en önemli şartlarından birisi ne yaparsak yapalım yaptığımız işi en iyi ve en güzel şekilde yapmak.

Eski Genelkurmay Başkanlarından Hilmi Özkök'ün bir anısını okumuştum.Bir zamanlar Ankara’da görevliyken 5. kattaki yeni evine taşınmak için hamal çağırmış.Taşınacaklar arasında çok büyük bir büfe varmış ve bunu 5.kata taşımakta oldukça zorlanıyorlarmış. Özkök, önce bu büfeyi birkaç hamalın önünden ve arkasından tutarak taşımaya çalışmış, ancak dar merdivenler nedeniyle bunu başaramamışlar. Bir hamal bunu tek başıma taşırım demiş ve büfeyi belli bir eğimle yüklemelerini istemiş, büfeyi istediği gibi sırtına yüklemişler ve hamal büfeyi kimseye elletmeden dar merdivenlerden 5. kata kadar basamakları tek tek çıkararak taşımış.Hamal  büfeyi yerine yerleştirip mendiliyle alnını sildikten sonra kendisine mutlu bir şeklide:  “Komutanım, Ankara’da bu büfeyi bu kata çıkaracak benden başka hiçbir hamal yoktur” demiş. Hilmi Özkök diyor ki: “ O hamal benim liderimdi. O bana en büyük şeylerden birisini öğretti, görevin ne olursa olsun, onun en iyi şekilde yapmak ve onunla övünmek. Muhtemelen o hamal evine gittiğinde çocuklarına büfeyi nasıl taşıdığını övünerek anlatmıştır.” 

Dünyada hepimiz için bir iş var, hepimiz kaptan olamayız, bazılarımız tayfa olmak zorundadır. Önemli olan ne yaparsak yapalım en iyisi olmak. Bir hamal bile işini en iyi şekilde yapınca bir Genelkurmay Başkanına "O benim örnek aldığım liderdi" dedirtebiliyor.

Selam ve sevgilerle

Serdar

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :