Sayın İlknur Hanım,
10.2.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ben de bu mailini ağlayarak okudum. Çünkü en sevdiğim kuş türü serçelerdir. Bayılırım onlara. Seke seke yürüyüşlerini seyretmeye doyamam. Ama hayat böyle yavrum. İki yıl önceydi. Eşim Rana Hanım 14 Şubat 2006’da vefat etmişti. Kırk dört yıllık evliliğim sona ermişti. Çılgın gibiydim. Sabahleyin uyandığım zaman o gece üzüntüden nasıl ölmedim, hayret ediyordum. Penceredeki sinekten bile medet umuyor, ondan biraz sevgi, biraz ilgi bekliyordum. Ben böyleyken birtakım insanlar kendilerinden menkul hikmetlerle beni mahvetmek için, öldürüp yoketmek için hunharca, zalimce, canavarca üstüme saldırdılar. Sanki onlar yarın Mahkeme-i Kübrada Allah’ın huzuruna çıkmayacaklardı. Hayat böyle yavrum. Dünyanın en büyük hava kuvvetlerine sahip Amerika, petrolüne gözkoyduğu için Irak’ın üstüne saldırıyordu. Sadece petrol için Saddam’ın zulmünü bahane ederek alçakça, şerefsizce, namussuzca Irak’ın üstüne saldırdılar. Hiçbir suçu, günahı olmayan birbuçuk milyon Iraklıyı tarihte misli görülmeyen bir canavarlıkla parçaladılar, ırzlarına geçtiler, köpek gibi boyunlarına tasma bağlayıp sokaklarda yürüttüler. Hayat böyle yavrum. Dünya onlara da kalmayacak. Bir süre sonra öyle bir ilahi adalete muhatap olacaklar ki Neronlar, Nemrutlar, Firavunlar, Ebu Lehepler, Ebu Cehiller onların haline acıyacaklar. Hayat böyle yavrum. Bekleyelim, görelim, zaman neler gösterecek.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Çağdaş Neronlar, çağdaş firavunlar Yazan İlknur
Cvp: Çağdaş Neronlar, çağdaş firavunlar Yazan Sabri Tandoğan