Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Yüce ruhlu insanlar
Gönderen : Sabire Türk
Tarih : 2/20/2008 11:16:19 PM



Merhaba Efendim!


Bu sitenize ilk iletim.  Sizi:Konferanslarınızı,  televizyon programlarınızı, kitaplarınızı yıllardır büyük bir heyecan, merak ve ilgi ile takip ve nacizane taktir ediyorum.  Duacınızım. . .


Efendim, sizlerle birkaç gün önce yaşamış olduğum bir duyguyu paylamşamk istedim. Geçtiğimiz Pazar günü; malumunuz olduğu üzere,  Ankara dondurucu soğuğuyla adeta Sibirya'dan farksızdı.  Gerçi hala da öyle ya.


Bir süredir yalnızca Pazar günleri devam ettiğim bir kursum var. Bu Pazarda hazırlanmış tam evden çıkmak üzereydim ki; kursun hava mualefeti dolayısıyla iptal edildiği mesajını aldım. Çok soğuk,  kar yolları kapamışken, madem hazırlanmışım dışarı çıkayım dedim. Hani bazen,  pek çoğumuza olmuştur. Sebebini bilmeden ayaklarımız bizi bir yerlere götürür. İşte bana da aynen öyle oldu.


Ayaklarım beni Mithatpaşa Gösteri Merkezine götürdü. Daha yeni gösterime girmiş olan Özge Özberk, Candan Elçin ve Burak Sergen'in başrollerini paylaştığı "120" adlı filme bilet aldım. Yıllardır izlediğim en iyi Türk filmiydi.  Filmin konusu şöyle: 1914-1915 yıllarında Rusların taarruzu neticesinde cephane sıkıntısı çeken Erzurum ordusuna Van'dan dağları aşarak cephane taşıyan yaşları 12 ile 17 arasında değişen 120 çocuğun trajik ölümünü konu alıyordu. Gerçekten yaşanmış bu olayın en trajik yanı ise, cephaneyi sağ salim teslim eden 120 çocuk, 20 yetişkinin dönüş yolunda tipiye yakalanarak can vermeleriydi.  Geriye ancak 40'nın döndüğü çocukların ancak 20'si hayatta kalabilmiş. Donarak şehit olan bu küçük kahramanların tarihte gereken vefayı görmediklerini düşünüyorum.  Gerçi Şehadet mertebesine ererek ulaşabilecekleri en kutsal makama nail olmuşlar. Fakat uğurlarına canlarını verdikleri bu toprakların insanlarının şu an ki durumu eminim şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyordur. Tüylerim diken diken, gözlerim yaşlı,  yoğun duygular içinde izlediğim bu filme 13 yaş üzeri ibaresi konmuştu. Her türlü şiddet, korku, saçmalık ve sapkınlık içeren nice filmlere 7+ ibaresi konurken, böyle bir filme 13+ ibaresi!


Tabi: olurya henüz beyinleri yıkanmakta olan çocuklarımız ve gençlerimiz sonra bunu izler de kendine gelir, düşünür diye.


Bence, ilk ve orta dereceli bütün öğrencilerin izlemesi için eğitimcilerimiz seferber olmalı. Kimbilir belki gelecekte; dinini, üklesini dolaylı, dolaysız ihanete yönlendiren küçük yüreklerde,  bu filmle serpilen tohumlar filizlenirde,  bir orman olur! Biz böyle bir geçmişi olan milletin çocuklarıyız. Neyiz, kimiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz soruları oluşur.


Bu arada cephaneyi neden Van'ın büyükleri yokmuydu da, onlar dururken çocuklar götürdü. Çünkü: O yıllarda Kars-Ardahan Rus işgali altında. Hedefte Erzurum ve diğer doğu illeri vardı. Ve yıllardır kendimizden ayırmadığımız Ermeni vatandaşlarımız meğer bugünü beklermiş. Ruslara yardım ederek, bu topraklara sahip olmak! İşte Van'da da Ermeni Taşnak çeteleri bu emellerle örgütlenmişler. İçerden çökertme, Osmanlı'yı sırtından nasıl bıçaklarız planları yapmaktadırlar.


Ve tamda Van'da Rusların Erzurum'a saldırısıyla hazırda beklemektedirler. Van'ın ileri gelenleri önce; gitmesi elzem olan cephaneyi kendileri götürmeyi düşünürler. Fakat sonra bu durumda Taşnak çetelerinin bunu fırsat bilip hemen Van'da yapacakları katliam ve işgal düşünülerek vazgeçerler.


Gerçi o Taşnak çetelerinden bazıları henüz yola çıkmış 120 çocuğun konvoyuna haince pusu kurarlar. Fakat Erzurum'dan bu tehlikeyi sezerek,  gönderilen bir grup kahraman Türk askeri sayesinde engellenirler. Filmi kah sinirlenip, kah ağlayarak izledim. Bittiğindeki duygularım tarfisizdi. Hele bir de dışarı çıktığımda -12 derece ve tipi; filmin akabinde insana şok etkisi yaptı. Kalın kışlık kabanım, atkım, eldivenim ve soğuktan koruyan çiftkat pantolonum, kalın tabanlı botlarımla eve kadar yürüdüm.


Aynen filmdekine benzer tipi sahnesi hekimdi Ankara'ya. Ve ben hiç üşümeden, hatta terleyerek eve ulaştım. Güya yürüyerek o yaşanan acıyı paylaşmak tadmak istedim. Tam tersine kıyafetimin korunağı ve konforuyla kendimi kötü hissetmeme neden oldu, utandım. . .


Bizler ne kadar şanslıyız. Ne çok şükredeceğimiz şeye sahibiz. Ve ne yazık ki çoğumuz farkında bile olmadan yaşıyoruz.


Lübnan'lı bir Filozof olan Halil Cibran şöyle diyor: Yalnızca açığa çıkan ışığı görebiliyor ve yalnız söylenen sözü duyabiliyorsan, öyleyse aslında, ne görüyorsun, ne duyuyorsun. . . İyi ki bu filmi izledim. İzleyerek ruhumda, kalbimde; belki körelmiş, unutulmuş düşünce ve duygularım canlandı. Eminim izleyerek birçok insanın bu duygu yoğunluğunu ve farkındalığını yaşayarak anlayacak. . .


Böyle bir kahramanlık destanının bir eşi dahi olduğunu sanmıyorum. Yıllardır Amerika'nın uyduruk Kuzey Güney savaşlarını konu alan filmlerini izledik. Yine uyduruk kahramanlıkların işlendiği Vietnam filmleri. . . Üstelik 1 değil 5 değil yüzlerce.


Ve tarihimizde, üstelik gerçekten yaşanmış böyle binlerce kahramanlık öyküleri...


Özgün olalım. Kültürel ve tarihsel geçmişimizi yoksaymadan, kendine güvenen, inanan bir milletin evlatları olarak:Lütfen üzerimize düşen her türlü görevi yapalım. Çok bildik ama, herkes önce kendi kapısını süpürmeli. Herşey bu kadar ucuz mu? Ülkemizde; dinimiz ve topraklarımız üzerine oynanan oyunlara gelmeyelim!. . .


Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın demeyelim. Bir yılan varsa eğer; ve bu bizden uzakta duruyor olsa bile, lütfen gerekeni yapmak duyarlılığını gösterelim. Bazılarına abartılı gelebilecek bu youm ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim.



Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Yüce ruhlu insanlar Yazan Sabire Türk
Cvp: Yüce ruhlu insanlar Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]