Sayın Süleyman Bey,

21.2.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, önce sana şunu sormak isterim: Bunu öğrensen ne olur öğrenmesen ne olur? Bunlarla güzel kafanı, temiz ruhunu niye yoruyorsun. Hazret-i Adem, dünyaya gelen ilk insandı. Ve ilk peygamberdi. Gayet tabi zamanında birtakım bitkiler, hayvanlar da vardı. Farzedin ki bunların hepsini en ince detaylarına kadar öğrendik, peki bunun bize ne faydası olacak? Aman yavrum, çok dikkatli olalım. Çok uyanık olalım. Teferruata dalıp asıl öğreilmesi gereken hususları unutmayalım. Ve yine unutmayalım ki şeytan ayrıntılarda gizlidir. Nice insan teferruatlarda boğulmuş, asıl olanı, öz olanı unutmuştur. Allah bizleri esirgesin.

Kıymetli yavrum, ikinci sorundaki yedi başlı ejderha bizim nefsimizdir. Kale bizim bedenimizdir, kılıç Allah’a giden yoldur. Biz nefsimizi ancak ilm-i tevhidi öğrenmekle müslüman edebiliriz. Dikkat edersen Hacda Kabenin etrafı yedi kere dolaşılır. Bu yedi rakamının üçü fena makamına, dördü beka makamına aittir. Bu yedi makamı en güzel şekilde öğrenip yaşayabilenler nefislerini müslüman edebilirler. Öyle “Ben nefsimi altedeceğim, yok edeceğim, ayağımın altında ezeceğim edebiyatıyla bu iş olmuyor. Bunun edebiyatını yaparak başarılı olacaklarını sananlar tarih boyunca hep yenilmişler, perişan olmuşlar. Onun için bütün efsanelerde, masallarda kullanılan yedi başlı ejderha bizim içimizde buluna nefistir.

Sevgili yavrum, gözlerinden öper, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :