"Eğer o engeli kaldıracak gücün yoksa, bir kâmil insandan, bir Allah dostundan yardım iste." Bir Babanın Kızına Mektupları adlı yazınızdan almış olduğum ve size yazı yazmamı sağlayan cümlenizle başlamak istedim. Sizi, bize ilk olarak babam tanıttı. Babam bu dünyada bizi sadece bedenen değil ruhen de doyuran ve bize içimizde taşıdığımız yüce varlığa doğru yönelmeden mutluluğu yakalayamıyacağımızı çok küçük yaşlarda öğretmeye çalışan bir gönül adamıdır. Ama ben babamın vermeye çalıştığı derinliği anca anlayabildim. Çünkü onun yanındayken acı ve çirkinlik görmedim. Zaten yaydığı ışıktan nasıl görebilirdik. Ailem İzmir'de oturuyor. Bense sekiz yıldan beridir İstanbul'dayım. Üniversiteyi İstanbul'da kazanınca böyle oldu. Ne zaman babamın yanından ayrıldım. Onun bana aşılamaya çalıştığı değerleri algılamaya başladım. Çünkü artık yalnızdım. Gönül sohbeti edeceğim insanlar yoktu çünkü ne onlar beni ne de ben onları anlayabiliyordum. Birden babamla geçirdiğimiz sabahları özlemeye başlamıştım. Tatilleri fırsat bilip eve doğru koşuyordum, huzura...!
Babam ve annemle kahvaltı sonrası elimizde Türk kahvemiz, televizyonun başına geçip sizin sohbetinizi kahvelerimizi yudumlarken dinliyor, ondan sonra da babamla devam ediyorduk. Babamda olayları anlatırken çok güzel yanından bakar olayların. Yüzünde ki o tebessüm hiç sönmez. Ders çıkarır onlardan ve hayatına uygulamaya çalışır. Olaylar karşısında o kadar güzel davranır ki başıma bir şey gelince bilirim ki bana bu olayların; hayrında ve şerrinde Allah'tan geldiğini, sınandığımı, sabırlı olmam gerektiğini kısacası tevekkül etmem gerektiğini anlatacak olan bir babam var ve doğru onun ağzından bunları duyup, rahatlamak için telefona sarılırım. Babam bunları binlece kez anlatmıştır ama defalarca duymak istersiniz yinede. Bir ömür boyuda hiç bıkmadan dinlerim. Bazen haftasonları sırf onun sohbetini dinlemek için İstanbul'dan kaçarcasına uçarım yanına. Bunu sadece ben değil ablamda aynı şekilde yapar. Hatta o daha da fazla bende. Zaten bize "gönül kuşlarım" der.
Mesnevi'den başlarız, Hallacı Mansur'a kadar devam ederiz. Size bunları anlatıyorum çünkü yaşadığım böyle bir ortamdan çok zıt bir ortama geçince haliyle bocaladım ama bu bocalamadan çok ama çok memnunum. Mevlana'nın "ham idim, piştim, olgunlaştım." sözünü hatırlamama yardımcı oluyor.
Bir ara ben de Allah'dan uzaklaştığım dönemde yaşama sevincimi kaybettim. Nedenini biliyordum ve nasıl eskisi gibi olabileceğiminde kaynağını biliyordum ama bir türlü nefsime hakim olacak gücü kendimde bulamadım. Bu sıralarda gönül sohbeti aramaya başladım. Gönül sohbeti etmeliydim. Babamla telefonla konuşuyorduk ama bana yetmiyordu. Bir gün babamın bana vermiş olduğu bir yazı vardı. Babam ne zaman sıkılırsan açıp oku dedi. Sizin yazılarınız. "Nüanslar" adlı. Babamın dediğini uyguladım ve hala da uyguluyorum. Sonra sizin sitenize ulaştım. Ve her zaman yazılarınızı binlerce kez okuyorum. Gönül sohbetlerinizi çevremle de paylaşıyorum. Sevdiğiniz yazarların da kitaplarını alıp okumaya başladım. Bİlmem farkındamısınız kaç tane çiceği dalında solmak üzereyken diriltiğinizin. inanın ben tahmin edebiliyorum. Bu arada size belki bir kaç defa yazıp yazıp sonra vazgeçip yollamamıştım. Sonra düşündüm içimdekileri tutamazdım. Allahım sizden razı olsun. Sevgiler ve Saygılar
Gözde Dalan
__________________________________________________________
Ben, size dün gece yarısı daha doğrusu bugünün erken sabahında yazma fırsatı buldum. Fakat yazdıklarımın size ulaştığından emin olamadığımdan tekrar yollamak istedim. Ben sizin "Bir Babanın kızına mektupları"adlı yazınızdan etkilenerek size babamı anlatmıştım o yazıda.Çünkü babam da bize kendi kalemiyle mektuplar yazar ve o mektuplarda gönül sohbetleri ederdik. O Yazımda bunu söylememiştim size. Bize her an Allah ile olma şuurunu aşılamaya çalışır babam. Mesneviden dersler çıkarakrak hayatına uygulamaya çalışır ve bize bunu bazen yazarak bazen de sohbet ederek anlatmaya çalışır. Bize de "gönül kuşlarım" der. Ablama, bana ve anneme. İşte szi bana tanıştıran da babam oldu. Ailem İzmir'de bense eğitim nedeniyle İstanbul'dayım. Üniversiteden iki yıl önce mezun oldum.Ailemden yaklaşık 6 yıldan beridir uzakta yaşıyorum. Babamın yanındayken anlattıkları bazı şeyleri yaşamadığım için idrak etmekte zorlanırdım çünkü anlattıkları derine inilmesi gereken şeylerdir. Öyle kolay değildir. O yüzden de tatlı geliyor heralde bize. İşte babamın yanından ayrıldıktan ve İstanbul'a gldikten sonra ayaklarımın üzerine basmam gerekiyordu. Kendimce çok sıkıntılar çektim ama o sıkıntılar bana Mevlana'dan "ham idim, piştim, olgunlaştım" sözünü daha da iyi idrak etmemmi sağladı. Sizin gibi birini tanıdığım için Allah'a şükrediyorum. İnanın bana en zor zamanlarımda hep yazdıklarınızı okuyarak serinledim. Sohbetlerinizi dinleyerek yeşerdik. Beni en çok etkileyen olayda intihar eşiğinde olan arkadaşınızın sizi arayıp sizden bir dal uzatmanızı beklemesi ve sizin o anda Allah'tan yardım dileyerek gösterdiğiniz o güzel çaba benim hep gözlerimin yaşarmasına sebep olur. İnanın bunları hep silip silip yazdım. En sonunda yollamazsam içimde tutamazdım. Bu arada sizin evdiğiniz kitapları da alıp okumaya başladım. Allah sizden razı olsun. Sevgiler Saygılar
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
farkında mısınız kaç tane çiceği dalında solmak üzereyken diriltiğinizin... Yazan Gözde Dalan
Cvp: farkında mısınız kaç tane çiceği dalında solmak üzereyken diriltiğinizin... Yazan Sabri Tandoğan