Kıymetli Sabri Efendim,

26.02.2008 tarihli epostanızı aldım.Selamlarınızı ve sevgilerinizi aileme ulaştırdım. Ne kadar mutlu oldular, ne kadar duygulandılar görmeliydiniz. En güzel selam ve dualarını onlarda size ilettiler. Cumartesi günkü sohbetinizin tadı hala gönüllerimizdedir. Nasıl güzelliklere vesile olduğunu burada anlatmam mümkün değil. Ayrı bir eposta konusu olarak sizlerle paylaşacağım inşallah.

01.03.2008 tarihinde kısmetse özel bir firmada Avrupa pazarından sorumlu ihracat sorumlusu olarak yeni görevime başlayacağım. Kısaca görev tanımımdan bahsedecek olursam Türkiye'de üretilen ürünlerimizin Avrupa'da ve potansiyel diğer dünya pazarlarında yüksek satışını sağlayarak firmamızın dış ticaret hacmini karlı bir oranda yükseltmek. Hem müşteri hem firma memnuniyetini tesis etmek. Bu satırları kendimi anlatmak Ben lafzına kapılmak için yazmıyorum. amacım sadece bir kaç önemli noktada sizin değerli görüşlerinizden kendim ve iş hayatındaki diğer genç arkadaşlarım için yararlanabilmek. Sabri Efendim, bu konuda bana neler tavsiye edersiniz ? Gerek iş yerimizde mesai arkadaşlarımıza karşı, gerekse yurtdışındaki yabancı müşterilerimize karşı tavrımız ve yaklaşımımız nasıl olmalıdır ? Başarıyı nelere dikkat ederek yakalayabiliriz ? Cevabınız ve kıymeti sonsuz olan fikirleriniz için gönül dolusu şükranlarımı sunuyorum. Lütfen kabul buyurunuz efendim.

En derin saygılarımla.

Elif  Kaya, İstanbul

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :