Sayın Can,
29.2.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, aslında sorduğun soruya cevap vermek biraz güç iş. Çünkü kıskançlık duygusu insanlıkla beraber ortaya çıkmış, her toplumda, her dönemde kendini göstermiş nefsani bir duygudur. Temelinde korkunç bir egoizm vardır. Manevi terbiye görmemiş insanlar özellikle bazı konularda kendilerini herkesten üstün görürler. Ve kıskandıkları kimselere düşmanmış gibi bakarlar. Onların varlığını bir türlü hazmedemezler. Sen bunu bir nevi hastalık gibi kabul et. Hiç üstünde durma. O tür insanlarla konuşurken her zamankinden daha dikkatli, daha saygılı ol. Onların üstüne gitme. Onlara karşı takınılacak en güzel tavır yine de saygıyla, sevgiyle onlara mukabele etmektir. Kat’iyyen olay çıkmasına sebep olma. Nasıl kış gelince havalar soğuyorsa o tür kimseler de değerleri olan, meziyetleri olan kimseleri kıskanacaklardır. Arada gazetelerde okuyoruz. Evde beslenen bazı köpekler evin minik bebeğini kıskanıyorlar, pozisyon kolluyorlar ve bir punduna getirip bebeği parçalıyorlar. Aslında kıskançlık hayvanca bir duygu. Önemli olan eğer bizde böyle bir duygu varsa onu pozitife çevirmek için elimizden gelen gayreti gösterelim. Ne güzel diyelim, onun şu şu meziyetleri var, değerleri var. Ne mutlu ona. Allah’ım, o güzellikleri bana da, yeryüzündeki bütün insanlara da nasibet diye dua edelim.
Gözlerinden öpüyor, derslerinde başarılar diliyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kıskançlık, insanı kemiren en pis hastalık Yazan Can
Cvp: Kıskançlık, insanı kemiren en pis hastalık Yazan Sabri Tandoğan